Programa Bakan Yardımcımız Sayın Osman Sezgin, Din Öğretimi Genel Müdürümüz Sayın Mehmet Nezir Gül, İstanbul İl Millî Eğitim Müdürümüz Sayın Levent Yazıcı, öğretmen, öğrenci ve veliler katıldı.

 

Minbere çıkıp hutbe okuyan öğrenciler arasında jüri tarafından yapılan puanlamada, İstanbul Uluslararası Fatih Sultan Mehmet Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencisi Bilal Taha Aydın birinci, Kayseri Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencisi Ahmet Bilal Aktaş ikinci, Erzurum 3 Temmuz Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencisi Muhammed Enes Cuya üçüncü oldu.

 

Millî Eğitim Bakan Yardımcımız Sayın Osman Sezgin, yaptığı konuşmada, güzel konuşmanın öneminden bahsetti.

 

Sezgin, Kur'an-ı Kerim'deki bir ayetin "Burada ne yaparsanız yapın en güzelini yapın." anlamına geldiğini belirterek, "Dolayısıyla hitabetin de iletişimin de muhaberenin de en güzeli elbette çok güzel bir şeydir." dedi.

 

"Bizim nazarımızda her gencimiz kıymetli ve birincidir"

Din Öğretimi Genel Müdürümüz Sayın Mehmet Nezir Gül, 1700'ü aşkın imam hatip lisesinde, 3 bine yakın imam hatip ortaokulunda yıllardan bu yana pek çok çalışma yapmak suretiyle çocukların, gençlerin bir taraftan ders başarılarını artırdıklarını diğer taraftan da sosyal, kültürel ve benzeri çalışmalarla şahsiyetlerini yetiştirme, inşa etme ve geliştirme anlamında gayret gösterdiklerini belirtti.

 

İmam hatip gençliğinin Türkiye genelinde yaptığı tüm çalışmaların sportif, kültürel ve mesleki alanlardaki faaliyetlerde öne çıkmasının, güzel birliktelikler yapmasının çok kıymetli olduğunu dile getiren Gül, "10 yavrumuzu dinleyeceğiz. Mecburiyetten dolayı dereceye girenleri belirleyeceğiz ama bizim nazarımızda her gencimiz kıymetli ve birincidir." dedi.

 

İstanbul İl Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Levent Yazıcı, Milli Eğitim Bakanlığının, kaybedeni olmayan yarışma düsturuyla hayata geçirdiği çok önemli mesleki yarışmalar içinde özel bir anlamı olan "Genç Hatipler Minberde Hutbe Okuma Yarışması"nı gerçekleştirmenin mutluluğu içinde olduğunu belirtti.

 

"Gençlik, geleceğin tohumudur."

Yarışmanın Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde düzenlenmesi dolayısıyla insanların duygu dünyasının çok farklı olduğunu dile getiren Yazıcı, ecdada ve burayı tekrar ibadete açan devlet büyüklerine şükranlarını sundu. Yazıcı, "İnşallah burası ilelebet Müslümanların çok önemli bir mabedi olarak fonksiyonunu yerine getirecek." dedi.

 

Yarışmanın, hayırla başlayan ve sonu hayırla bitirecek olan çok güzel bir etkinlik olduğunu söyleyen Yazıcı, şunları ifade etti:

 

"Eğitimin değerlerimizi ve kültürümüzü yeni kuşaklara aktarmak; iyi ve erdemli insanlar yetiştirmek için elimizdeki en önemli imkânlardan biri olduğunu biliyoruz. Bu imkânın en kıymetli değerlerinden birisi imam hatip okullarımız.

 

İmam hatip liselerimizde ve diğer tüm okullarımızda bu toprakların değerleriyle bütünleşip vatanını, devletini ve milletini seven, toplumunun değerlerini içselleştiren güzel bir gençlik yetişiyor. Bu tür proje ve çalışmalar gençliğimize kendini tanıma, kendi gelecek planlamasını yapma fırsatı verirken, aynı zamanda ülkesinin değerleriyle yoğrulmuş, geleceği için emek veren gençlerin yetişmesine çok büyük bir katkı sunuyor.

 

Hayatı boyunca Anadolu ve İslam medeniyeti sentezi için çabalayan Nurettin Topçu "Gençlik, geleceğin tohumudur. Bu tohumun özüne bakarak yarınımızı keşfetmek müşkil olmayacaktır." diyor. Bizim öncelikli sorumluluğumuz; kendi özümüzü keşfederek, bu imkânları daha da ileriye taşıyacak, önümüzdeki yüzyıla başarı, iyilik, barış ve adalet getirecek nitelikte bir gençlik yetiştirmek için daha çok çalışmaktır."  

 

"Bu yarışmaların nesillerimiz için faydalı olduğuna inanıyorum"

İstanbul Müftüsü Safi Arpaguş, yüce kitap Kur'an-ı Kerim'in emirlerinden birinin, Allah yoluna, hikmetle, güzel öğütle ve en güzel şekilde mücadele ederek davet görevi olduğunu söyledi.

 

Kürsülerden, minberlerden, insanlara Cenab- ı Hakk'ın emirleri olan Kur'an ahlakını ve Peygamber Hazreti Muhammed'in sünnetini anlatmak gibi bir görevle vazifeli olduklarını ifade eden Arpaguş, şöyle konuştu:

 

"Dolayısıyla genç nesillerimizi de imam hatip liselerimizde, ilahiyat fakültelerimizde, o hizmete hazırlamak gibi bir sorumluluk alanımız var. Bunlardan birisi de uzun yıllardan beri yapılagelen güzel Kur'an-ı Kerim okuma yarışmalarımız ve hutbe yarışmalarımız. Bir yarışma havasında değil belki ama öğrencilerimizin yeteneklerini değerlendirme ve görme açısından, gençlerimize bir şevk ve iştiyak verme açısından düzenlenen ve güzel bir haslet olarak gelenek haline gelmiştir. Bu yarışmaların bizler için nesillerimiz için faydalı olduğuna inanıyorum, devamını diliyorum. Genç kardeşlerimiz heyecanlılar mutlaka. Onlara sükûnetle inşallah bu vazifeyi ifa etmelerini diliyorum."