Page 165 - Hikâyemizin Yarım Asırlık Yerli Sesi Mustafa Kutlu
P. 165

HIKÂ YEMIZIN  Y ARIM  ASIRLIK  YERLI  SESI :  MUSTAF A  KUTL U  165

           fına eleğimsağmalar püskürterek tahta pervaneye boşaltıyor..
           Kabarıp  bele  vurmuş,  pembe  çiçeklerini  patlatıp  gövermiş
           korunga tarlasının ortasında, omuzda kürek, ağızda bir neşeli
           türkü bir delikanlı yürüyor. Çocuklar böğürtlen topluyor yol
           kenarında. Elleri ağızları böğürtlen kokuyor. Gözbebeklerinde
           böğürtlen parlaklığı. Servi kavaklar nazlı nazlı salınıyor, sal-
           kım söğütler saçlarını ırmağın suyuna uzatıyor. Gökyüzünde
           pamuk  atağı  gibi  dalgın  dolaşan  bir  iki  bulut  eğilip  aşağıya
           bakıyorlar. Dede kasketini çıkarıp korunga tarlasını savuran
           delikanlıya sallıyor. Delikanlı küreği kaldırıp dedenin selamı-
           nı alıyor. Böğürtlen toplayan çocuklar su kuşlarının, tırtıllar
           kelebeklerin, dağ lâleleri köstebeklerin, yalnız ardıçlar kınalı
           kayaların, ibibikler leylâkların, toprak damlı evler minarenin,
           çakıl  taşları  alabalıkların,  tozlu  yollar  karıncaların  selamını
           alıyor. Akrep bir böcektir, yelkovan bir kuş. Bu böcek ve o kuş
           da cemaate katılıyor. Neyin ne olduğu böylece apaçık anlaşılı-
           yor. Görüldüğü gibi bir yanda sulh, öte yanda sükûnet...”
                                                  Didar Melek Kaya
                                            Hadımköy Anadolu Lisesi
                                                     9-F Arnavutköy
                                     * * *

               MUSTAFA KUTLU HİKÂYELERİNDE UMUT VE DİN

               Mustafa Kutlu hikâyeciliğini karşılayan pek çok anahtar
           kelime  vardır:  Modernizm,  gelenek,  yabancılaşma,  kentleş-
           me, göç, tabiat, dava, arkadaşlık, tasavvuf ve din. Bu kavram-
           ların hepsi de elbette hakikatin bir cephesine denk gelmekte-
           dir. Ancak bunların arasında bir tanesi vardır ki diğerlerinin
           üstünde bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır.
               Kutlu hikâyelerinde neyi anlatırsa anlatsın, orada mutla-
           ka bir din-ahlak kaygısı vardır. Dinin önemi kaynakları, dinin
           toplumsal hayata olumlu etkileri veya dinsizliğin bireye ve ce-
           miyete verdiği zararlar, onun anlattıkların temel mevzularıdır.
   160   161   162   163   164   165   166   167   168   169   170