Page 165 - Mustafa Kutlu Panel Metinleri
P. 165
164 HIKÂ YEMIZIN Y ARIM ASIRLIK YERLI SESI : MUSTAF A KUTL U
kullanılırken söz konusu zamanda tabiatın durumu, düzen
içinde değişen devamlılığı gösterilir. Dünyada bütün zaman-
lar boyunca devam eden bir düzen, ahenk olduğuna işaret
edilir. Insan, Allah’ın tesis ettiği bu ahengin farkına varmalı,
bu ahenge katılmalıdır.
Örneğin; Hayat Güzeldir kitabında bu ifadeye şu şekilde
yer verilmiştir:
“ Yaz bitti, güz bitti. Rüzgâr kuru yaprakları alıp gitti. Os-
man Efendi caminin yanındaki kerevete oturmuş, çayını yeni
bitirmiş, ağzında dualar ile akıp giden suyun sesine dalmış
iken ruhunu teslim etti.”
Bir başka bu ifadelerle ilgili örneğimiz Hüzün ve Tesadüf
kitabında çok özel ve çok güzel bir şekilde söylenmiştir:
“Tunç lüleden gürül gürül, serin serin akıyormuş su. Mi-
nik çeşmenin duası bu su sesi kisvesinde geceler boyu sürer,
fecirle birlikte buna bülbüllerin ahengi katılırmış.”
Yazarın hikâyelerinde insan, bitki, hayvan, hava, toprak,
su arasında “ aheste, beste “ devam eden ahengin zaman ya-
vaşlatılarak resmedildiği tablolar vardır. Bu tablolarda ahenk
içinde birlikte olmanın verdiği bir güzellik görülür. Özetleye-
rek aldığımız Hüzün ve Tesadüf kitabından bir metinde ahes-
te, beste ilerleyen zamanda bütün varlık birbiriyle barışıktır.
Bu zamanı durmadan bölen, parçalayan ve sayan modern bi-
rimlerinde imrenerek içine dâhil olduğu “ sulh ve sükûnetten
“ mürekkep bir ahenktir:
Zerdali dalında kızarıyor. Mavi gökte yaz güneşi, ağustos
böcekleri bitmez-tükenmez şarkılarını sürdürüyor. Bu şarkı-
lar sürdükçe kızarırmış zerdali. Ağaçların dibinde bir dere-
cik şırıldıyor. Nanelerin, karpuzların, kekiklerin yaprakları
suya değiyor. Derecik bu kokularla yüklenip, değirmen arkına
doğru çayırda bir ceylan gibi akıp gidiyor. Aksakallı bir dede
yüzünde bir gülücük, kucağında bir torun, merkebine binmiş
aheste aheste geliyor. Değirmen arkı nane kokulu suyunu etra-