Page 163 - Mustafa Kutlu Panel Metinleri
P. 163
162 HIKÂ YEMIZIN Y ARIM ASIRLIK YERLI SESI : MUSTAF A KUTL U
MUSTAFA KUTLU HİKÂYELERİNDE ZAMAN
Bir romanda zaman kavramını araştırmak, romancının
metafizik kavramlarını, psikoloji anlayışını ve ustalığını araş-
tırmak demektir.
Modernizm ideolojisi ile tabandan kavgalı olan Mustafa
Kutlu modern insanın zamanla yarışının, zamana hükmetme-
sinin de karşısındadır. Kutlu, zamana geleneksel pencereden
bakar. Hikâyelerinde Ahmet Hamdi Tanpınar’dan mülhem
olarak kullandığı “ yekpare zaman” kavramı, onun zamana
bakışını özetlemektedir. O, zamanla mücadele etmez. Onu ya-
ratan varlığa teslim olarak doğal akışa kendini bırakır.
Kutlu, tabiatın ve bütün canlıların bu bölünmezliğinin
yaşandığı zaman algısını modernizmin sirayet etmediği ka-
saba üzerinden vermektedir. Mavi Kuş kitabında doktorun
vaktinde kalkmayan otobüsle ilgili zaman kavramını değer-
lendirmesi bu anlamda önemlidir.
Zaman... Saat... Buralarda saat zamanı bölemez Hanıme-
fendi. Yekpare bir zaman var bu iklimde. Hani Tanpınar ne
diyordu:
Otelden gelen genç adam sözlerini tamamlar:
Ne içindeyim zamanın
Ne de büsbütün dışında
Yekpare geniş bir anın
Parçalanmaz akışında
Mustafa Kutlu’nun daha çok bahar ve güzden bahsetti-
ğini, bu mevsimlerde tabiatta meydana gelen değişimlere
dikkat çektiğini görüyoruz. Bu bir anlamda, mevsimler üze-
rinden insanın dünya macerasının mahiyetini hatırlatmaktır.
Bahar; doğum, gençlik, canlılık, büyüme; güz ise ihtiyarlık,
dünya macerasını tamamlama, ölüm demektir. Örneğin; Uzun
Hikâye kitabında güzden şu şekilde bahseder:
“Sonbahardı, leylekler göçüyor, gazeller dökülüyordu.
Üşüdüm, ellerim cebimde kendimi uzun bir yola vurdum. “