Page 161 - Hikâyemizin Yarım Asırlık Yerli Sesi Mustafa Kutlu

HIKÂ YEMIZIN Y ARIM ASIRLIK YERLI SESI : MUSTAF A KUTL U 161

veriş. Insanlar her türlü yalana kanmak üzere yetiştiriliyor.
Dünyada bir sistem var, sürekli yalan üretiyor ve bu yalanları
satıyor. Kâh gönül rızası ile kâh metazori. Bu dünyada artık
her yer turistik ve hepimiz birer turistiz. ”
Benim düşüncem ise ne kadar taşra kötülenip gelişilme-
diği düşünülse de aksine büyük şehirler onların toplum ta-
rafından güzellenmiş yansımasıdır. Her türlü imkânın olduğu
bu şehirler bu kadar bolluk içerisinde, insanlıktan yoksul fa-
kir yerler haline gelmiştir. Sanayileşme ile taşradan buraya
gelen insanlar kendilerine bir şeyler katmak yerine yaşam
tarzlarını zerre değiştirmeden burayı bir metropol köy ha-
line getirmişlerdir. Taşradaki insanlar değer ve kültürlerine
sahip çıkarken metropollerde hayatın akışından farksız figü-
ranlar haline gelmişlerdir. Bu duyarsız figüranlardan bazıları
da Chef kitabı karakterleridir. Birbirlerini belli alışılmış ha-
yat standartlarına hapseden, kendilerini bulmak istedikleri
hayatın içinde yaşamayan düşüncelerinin esiri olmayı tercih
ettikleri bir hayatın içerisinde yaşamak ve alışılmış korkunun
ötesine geçememek… Hüseyin ve Arzu’nun hayatı tam olarak
bundan ibarettir. Aynı evde yaşayıp aile olmayı başaramamış
bu karakterler ayrılıp kendilerine farklı hayatlar kurmuşlar-
dır. Bu da Mustafa Kutlu’nun şehire olan bir bakış açısıdır.
Işin özüne gelirsek insanı taşralı ya da şehirli olarak ayırmak-
tansa insanı “insan” olduğu için değer vermeli ve eşit davran-
malıyız. Belirli etiketlerden kurtulursak huzuru ve mutluluğu
başka yerlerde aramadan yaşayabiliriz. Aynı Mavi Kuş oto-
büsündeki farklı insanların tesadüf eseri bir arada yolculuk
etmesi gibi… Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim. Sizlere
kalıplarımızdan kurtulduğumuz mutlu günler diliyorum.
Aybüke Bazu

Istanbul Fatih Davutpaşa Anadolu Lisesi
10-F Fatih
* * *