Page 59 - İstanbul Ölçme Değerlendirme Dergisi
P. 59
Geri bildirimin, öğrencilerin öğrenmesi ve başarısına olan terlik düzeylerindeki öğrenciler yüksek yeterlik düzeyle-
etkisi Hattie (2009) tarafından yapılan eğitim alanında- rindeki öğrencilerden daha fazla geri bildirim aldıklarını
ki en kapsamlı araştırmayla ortaya konmuştur. Hattie söylemekteler. Düşük performans gösteren öğrencilerin
(2009), 800’den fazla meta-analizin sentezi sonucunda, daha fazla geri bildirime ihtiyaç duyması ve alması ne-
öğrencilerin öğrenmesini geliştirmede en etkili öğret- deniyle böyle bir sonuç ortaya çıkmış olabilir. Ya da bir
men uygulamasının geri bildirim olduğunu belirlemiştir. öğrenciye sürekli olarak fende iyi durumda olmadığını
Bu bulguyu destekleyen araştırmalar da vardır (Diab, yansıttığımızda, öğrenci ya daha çok çalışmaya yöne-
2016; Guo, 2021; Hattie ve Timperley, 2007; Lipnevich lebilir ya da çalışsa da yapamayacağını düşünebilir. Bu
ve Smith, 2009). Bunun yanı sıra öğrenciye geri bildirim durumda sürekli geri bildirim sağlayarak onları olumsuz
verilmesi ile öğrenci başarısı arasındaki ilişki literatürde etkileyebiliriz. Peki, düşük performans gösteren öğrenci-
tartışılan bir konudur. Geri bildirim, öğrencinin öğrenmesi lere daha fazla geri bildirim verilirken yüksek performans-
için gerekli bir süreç olsa da öğrenci başarısı üzerindeki lı öğrencilere geri bildirim vermeye gerek yok mudur?
olumlu etkilerine ilişkin tutarlı sonuçlar ortaya çıkmamış- Onlara da güçlü yönleriyle ilgili, kendilerini nasıl gelişti-
tır (Kluger ve DeNisi, 1996; Shute, 2008). Geri bildirim rebilecekleriyle ilgili geri bildirim verilemez mi? Öncelikle
sürecinin neye odaklandığına, içeriğine, geri bildirimin “Geri bildirim nedir? Etkili geri bildirim nasıl olmalıdır?”
verilme şekline, zamanına ve öğrenciler tarafından nasıl sorularından başlayalım.
algılandığına bağlı olarak yapılan araştırma sonuçlarının
değiştiği gözlemlenmektedir. Hattie (2009) “Visible Learning” adlı kitabında geri bildiri-
min anlamından şöyle bahsetmektedir:
Dünyanın en kapsamlı eğitim araştırmalarından birisi
olarak kabul edilen, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Ör- “Hong Kong’da 800 meta-analizin sentezinden elde edi-
gütü (OECD) tarafından düzenlenmekte olan PISA uygu- len ilk sonuçları sunarken bir kişi geri bildirimin ne an-
laması geri bildirim hakkında şaşırtıcı sonuçlar sunmak- lama geldiğini sordu ve o zamandan beri geri bildirim
tadır. PISA’da öğrencilere, derste nasıl bir performans kavramını anlamakta güçlük çekiyorum. Sınıfları uzun
gösterdiği, güçlü yönleri, hangi yönlerini geliştirmeye süre gözlemledim, en iyi öğretmenlerin sürekli olarak geri .
ihtiyacı olduğu, performansını nasıl arttırabileceği ve öğ- bildirim sağladıklarını iddia etmelerine rağmen geri bildi-
renme hedeflerine ulaşması için ne yapması gerektiği rimin yokluğunu fark ettim. Geri bildirim sağlamak için öğ- ıstanbul
konusunda öğretmenleri tarafından geri bildirim verilme rencilerle çalıştım ve farklı öğrenme yöntemleri denedim.
sıklığı sorulmaktadır. OECD ülkeleri genelinde ortalama Yaptığım hata, geri bildirimi öğretmenlerin öğrencilere
olarak öğrencilerin %10’undan daha azı öğretmenleri- sağladığı bir şey olarak görmekti. Bunu her zaman yap-
nin her derste veya hemen hemen her derste, yaklaşık tıklarını iddia etmelerine rağmen genellikle yapmıyorlardı
%20’si birçok derste geri bildirim verdiklerini söylemiştir. ve sağladıkları geri bildirimin çoğu sosyal ve davranış-
Öğrencilerin %32’si öğretmenlerinin onlara hangi alanlar- saldı. Geri bildirimin, öğrenciden öğretmene doğru veril-
da kendilerini geliştirebileceklerini asla söylemediklerini diğinde daha etkili olduğunu keşfettiğimde onu daha iyi
veya neredeyse hiç söylemediklerini, yaklaşık %38’i ise anlamaya başladım. Öğretmenler, öğrencilerin ne bildik-
öğretmenlerinin güçlü yanları hakkında hiçbir zaman geri leri, ne anladıkları, nerede hata yaptıkları gibi konularda
bildirim vermediklerini bildirmiştir. Ayrıca PISA 2015’te öğrencilerden geri bildirim istediklerinde veya en azından
öğrencilerin fen derslerinde geri bildirim alma algıları ile buna açık olduklarında öğretme-öğrenme senkronize ve
fen okuryazarlığı puanları arasında negatif yönlü bir ilişki güçlü olabilmektedir. Öğretmenlere geri bildirim, öğren-
belirlenmiştir. PISA uluslararası raporunda belirtildiği gibi meyi görünür kılmaya yardımcı olur.”
tüm ülkelerde aynı bulgu elde edilmektedir (Berberoğlu,
Çalışkan ve Karslı, 2019; OECD, 2016). Yani düşük ye-
Neden öğrencilerin bizlere, bir öğretmen olarak işimizi nasıl yaptığımız hakkında geri bildirim vermelerine izin ver-
miyoruz? Acaba sınıfımdaki öğrenciler neleri sevdiler? Neyi sevmediler? Kendileri bu dersi öğretiyor olsalardı, neyi
farklı yaparlardı? Bir öğretmen olarak bizden en iyi ne öğrendiler? Bu tür soruların yanıtlarına açıksak, eğitimci-
ler olarak öğrenme ortamının daha etkili olmasını sağlayabiliriz. Geri bildirimin çift yönlü bir iletişim gerektirdiğini,
eğitimciler olarak becerilerimizi geliştirmeyi ve geliştirilecek yönlerimizin olabileceğini göz önünde bulundurmalıyız
(Reynolds, 2013).
.
Istanbul
ÖLÇME
.
(
DEGERLENDIRME 59