Page 24 - İstanbul Ölçme Değerlendirme Dergisi
P. 24
Psikolojik Ölçmenin Felsefi Ve Tarihî
Temellerine Genel Bir Bakış
Öğr. Gör. Dr. Esra EMİNOĞLU ÖZMERCAN
İstanbul Üniversitesi
Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi
İletişim: esrae@istanbul.edu.tr
Psikolojik ölçmenin kökleri çok eski zamanlara dayanır. nun için gözlem ve deneyler yapar, ilgilendiği değişkenler
3000 yıldan fazla zaman önce Çinliler ve eski Yunanlılar arasındaki ilişkileri nesnel, standart bir biçimde tanımla-
tarafından devlet memurlarının seçilmesinde yazılı test- mak için matematiğin ve istatistiğin doğasına başvurur
ler kullanılmıştır (Murphy ve Davidshofer, 1998). İnsanın (Erkuş, 2003).
özelliklerini ölçme girişimleri antik Çin’e kadar uzanma-
sına rağmen ilk sistematik girişimler yüz yıl öncesine Guilford (1954) psikolojik ölçme tarihinin bir yanda de-
dayanır. Bu da psikolojinin bağımsız bir bilim dalı olarak neysel psikolojinin öncüsü psiko-fizik gelenek, diğer
ortaya çıkmasıyla eş zamanlıdır ve psikolojinin konusu yanda bireysel farklar üstüne merkezîleşen zihinsel test
ıstanbul olan insan davranışlarını ölçme girişimleriyle paralellik geleneği gibi iki bağımsız yolla gelişim gösterdiğini be-
göstermektedir. Diğer bilim dallarındaki gelişim de buna lirtmektedir (Akt: Erkuş, 2003). Psikolojik ölçme tarihinin
. benzerdir. Her bilim dalı ilgilendiği alandaki ilişkileri, özel- gelişimi ve matematik, istatistik, biyoloji, psiko-fizik gibi
likleri anlamak ve açıklamak için kuramlar geliştirir; bu- diğer disiplin alanlarının ölçmeye katkısı şöyledir:
Matematikteki Gelişmelerin Katkısı
Stevens (1966) ve Guilford’a (1954) göre bir bilimin ilerlemesi ve olgunluğu genellikle matematiği kullanma derece-
siyle ölçülür. Matematiğin kendisi görgül anlamda bir bilim değil formel, mantıksal ve sembolik bir sistemdir; evren-
sel bir dildir. Stevens’a (1966) göre matematiği usta yapan, görgül dünyadaki ilişkilere ve olaylara bir model olarak
hizmet etme kapasitesidir. Fakat Nunnally’ye (1970) göre ise gerçek dünyayla doğrudan ilişkili olan ölçme ile soyut
olan matematik arasında açık bir ayrım yapmak önemlidir. Matematiksel sistemin uygunluğu tümüyle kuralların iç
tutarlılığına bağlıdır. Herhangi bir ölçme sistemi-
nin uygunluğu ise görgül verilerle saptanır. Ölçme
her zaman bir özelliğin ne kadar bulunduğuyla il-
gilenir ve miktarın niceliksel ifadesini gerekli kılar.
Tarihsel gelişim içinde sıfırın bulunması, Descar-
tes ile negatif sayılarla işlem yapılabilmesi, Avru-
pa’da irrasyonel sayıların ortaya çıkması, 1873’te
Hermite’nin doğal logaritma tabanını (e), 1882’de
Lindemann’ın (π)’yi bulması, Gauss’un 1799’da
“i” sembolüyle bir bilinmeyenli her cebirsel eşit-
liğin çözümümün olabileceğini bulması, Hamil-
ton’un “değiş-tokuş yasası” ile formel yasaların
değiştirilebileceğini bulması önemlidir (Akt. Er-
kuş, 2003).
.
Istanbul
ÖLÇME
24 ( .
DEGERLENDIRME