Page 188 - Mustafa Kutlu Panel Metinleri
P. 188
HIKÂ YEMIZIN Y ARIM ASIRLIK YERLI SESI : MUSTAF A KUTL U 187
MAVİ KUŞ
Eser kıymetli yazar Mustafa Kutlu’ya aittir. Anadolu köy-
lerini gezip, taşra insanına eğilen ve mesleğinin öğretmenlik
olmasından mütevellit taşra kesimini, köy insanını, Anadolu
camiasını tanımaya fırsat bulan kıymetli yazar Kutlu bu ese-
rinde de bir Anadolu hikâyesini anlatmaktadır. Bir köpeğin
kasabada gezinmesiyle başlayan eser ilerledikçe okura sıcak,
tatlı bir diyarda yaşayan karakterlerimizin ellerinden tutma-
nın hazzını hissettirir. Yazar ilk sayfalarda sanki okurunun
karşısına geçmiş de hikâyeyi direkt okurun kulağına fısıldar-
casına bir üslupla giriş yapar. Kasabada yaşayan insanlardan
hafif hafif bahsederek eserin içine okuru davet etmeye başla-
yan yazar, her karaktere ayrı bir hikâye biçmiştir.
Ilk biçilmiş hikâyemiz bir kasaba aittir. Keman çalan in-
sanların ince ve sanatçı bir ruha sahip olduğuna inanan biz-
lere, keman çalan bir kasaptan bahseden yazar, eserin en
başından itibaren okuruna farklı bir bakış açısı kazandırıp
okurun dogmalarını yıkmayı amaçladığı muhtemeldir. Yazar
kitaptan uzakta kalan ve sadece anlatıcı görevi üstelen diğer
yazarların aksine kitabın içinde gerçekten okura hikâye an-
latır bir üslupla kimi zaman okura hitap etmekte ve kasaba
ahalisinden bahsederken “Bu insanların da elbet elbet ken-
dilerine mahsus hususiyetleri var. Hani ne denilmiş: ‘Hârâbat
ehline hor bakma şâkir, defineye malik viraneler var. ‘ Ama
biz kasaba ahalisinin sicill-i ahvâlini çıkarmakta değiliz. Bir
miktar tasvir ile meşgulüz. Malum tasvir de edebiyatın bir
cüz’ünü teşkil eder” diyerek yaptığı ufak çaplı karakter tas-
virlerini yaparken bahsettiği ufak hayat hikâyeleriyle bize
ayrı ayrı edebi değeri olan eserin içine gizlenmiş başka başka
hikâyeler sunar.
Sayfalar ilerledikçe başka başka şeylerden bahseden yazar
okurun elinden tutarak onu çıkarttığı burunda çocukluğumuz-
dan kalma rutubet kokusunu, dilimizde aileden kalma bayat