Page 187 - Hikâyemizin Yarım Asırlık Yerli Sesi Mustafa Kutlu
P. 187

HIKÂ YEMIZIN  Y ARIM  ASIRLIK  YERLI  SESI :  MUSTAF A  KUTL U  187

               MAVİ KUŞ

               Eser kıymetli yazar Mustafa Kutlu’ya aittir. Anadolu köy-
           lerini gezip, taşra insanına eğilen ve mesleğinin öğretmenlik
           olmasından mütevellit taşra kesimini, köy insanını, Anadolu
           camiasını tanımaya fırsat bulan kıymetli yazar Kutlu bu ese-
           rinde de bir Anadolu hikâyesini anlatmaktadır. Bir köpeğin
           kasabada gezinmesiyle başlayan eser ilerledikçe okura sıcak,
           tatlı bir diyarda yaşayan karakterlerimizin ellerinden tutma-
           nın  hazzını  hissettirir.  Yazar  ilk  sayfalarda  sanki  okurunun
           karşısına geçmiş de hikâyeyi direkt okurun kulağına fısıldar-
           casına bir üslupla giriş yapar. Kasabada yaşayan insanlardan
           hafif hafif bahsederek eserin içine okuru davet etmeye başla-
           yan yazar, her karaktere ayrı bir hikâye biçmiştir.
               Ilk biçilmiş hikâyemiz bir kasaba aittir. Keman çalan in-
           sanların ince ve sanatçı bir ruha sahip olduğuna inanan biz-
           lere,  keman  çalan  bir  kasaptan  bahseden  yazar,  eserin  en
           başından  itibaren  okuruna  farklı  bir  bakış  açısı  kazandırıp
           okurun dogmalarını yıkmayı amaçladığı muhtemeldir. Yazar
           kitaptan uzakta kalan ve sadece anlatıcı görevi üstelen diğer
           yazarların aksine kitabın içinde gerçekten okura hikâye an-
           latır bir üslupla kimi zaman okura hitap etmekte ve kasaba
           ahalisinden bahsederken “Bu insanların da elbet elbet ken-
           dilerine mahsus hususiyetleri var. Hani ne denilmiş: ‘Hârâbat
           ehline hor bakma şâkir, defineye malik viraneler var. ‘ Ama
           biz kasaba ahalisinin sicill-i ahvâlini çıkarmakta değiliz. Bir
           miktar  tasvir  ile  meşgulüz.  Malum  tasvir  de  edebiyatın  bir
           cüz’ünü teşkil eder” diyerek yaptığı ufak çaplı karakter tas-
           virlerini  yaparken  bahsettiği  ufak  hayat  hikâyeleriyle  bize
           ayrı ayrı edebi değeri olan eserin içine gizlenmiş başka başka
           hikâyeler sunar.
               Sayfalar ilerledikçe başka başka şeylerden bahseden yazar
           okurun elinden tutarak onu çıkarttığı burunda çocukluğumuz-
           dan kalma rutubet kokusunu, dilimizde aileden kalma bayat
   182   183   184   185   186   187   188   189   190   191   192