Page 184 - Mustafa Kutlu Panel Metinleri
P. 184
HIKÂ YEMIZIN Y ARIM ASIRLIK YERLI SESI : MUSTAF A KUTL U 183
farkında mıyız? Bu kitapta insanı en çok düşündüren şey de
bu sorulardır diye düşünüyorum.
Haksızlığa ve zulme karşı direnen Ali; asıl memleketinin
neresi olduğunu, hangi şehirden, hangi kasabadan hangi köy-
den olduğunu çocukluktan itibaren sorgulayan bir çocukluk
geçirmiştir. Öğretmenin ona söylediği “Aslını bilmeyen asıl-
sızdır.” lafından sonra, Ali’de birçok şey kopmuştur. Ve ona
birçok şeyi sorgulama imkânı sunmuştur. Dönüp bakacak
olursak, bizler de önem verdiğimiz veyahut kendimize rol
model belirlediğimiz insanların söylediği en ufak kelime veya
cümlede onu defalarca kez düşünüp kafa yormaz mıyız? Evet,
bir güzel bakış açısı daha!
Bulgaristan’dan birlikte geldiği dedesiyle birlikte Istan-
bul’da hayata tutunmaya çalışan Ali, Eyüp’ün en güzel kız-
larından birine sevdalanmasıyla gelişen hadiseler sonrası
Anadolu’nun en ücra köşelerinin birinde bitmek bilmeyen
bir azimle hayat mücadelesine çekirdek ailesi ile devam eder.
Evet, burayı geçmeden önce şunu konuşalım; ilk başta da de-
ğindiğim gibi, insanların sıfatları neden bu kadar önemlidir
ya da bir insanı sırf âşık oldu diye toplumdan uzaklaştıracak,
yıllar boyu aşka küstürüp utandıracak, utanılacak bir şeymiş
gibi davranmasına sebep ne olabilir ki? Bu ne zamandan beri
bu kadar önemlidir, ya da o dönemde kimse buna itiraz etme-
miş mi gibisinden sorular sorduruyor.
Kendine çekirdek ailesiyle birlikte yeni bir hayat açmaya
çalışan Ali, kendine güzel bir iş bulur fakat lakabından dola-
yı girdiği iş hayatında, sosyal hayatında hep zorbalığa uğra-
mıştır. Ali Bey her ne kadar bu durumun onu etkilemediğini
iddia etse de kitabın devamına gerek hareketlerinden gerek
düşüncelerinden bu durumdan epeyce hoşnutsuz olduğunu
ve artık sıkıldığını anlayabiliyoruz. Neden herkes bu kadar
tekdüze olmak zorunda, ya da neden herkes tek renk olmak
zorunda, buna anlam veremiyorum. Bence şuanda hâlâ gü-