Page 182 - Hikâyemizin Yarım Asırlık Yerli Sesi Mustafa Kutlu
P. 182

182    HIKÂ YEMIZIN  Y ARIM  ASIRLIK  YERLI  SESI :  MUSTAF A  KUTL U

               Kaynakça

               •   Arslan,  A.  (2018).  Mustafa  Kutlu’nun  Uzun  Hikâye  Romanında
                  Yer  Alan  “Göç”  Motifi  ve  Sosyal  Değişimlerin  Irdelenmesi.  Gü-
                  müşhane Üniversitesi Iletişim Fakültesi Akademik Dergisi
               •   Karaağaç, B. (2015). Göç edebiyatı ve «diğer» olmak. Türk Ede-
                  biyatı Dergisi
               •   Kutlu, M. (2013). Uzun Hikâye. Istanbul: Everest Yayınları.
               •   Karaosmanoğlu, Y. K. (2009). Yaban. Remzi Kitabevi.
                                                    Beril Gülse Özel
                                   Orhan Cemal Fersoy Anadolu Lisesi
                                            11-J 1922 Küçükçekmece
                                     * * *

               UZUN HİKÂYENİN TAHLİLİ

               Mustafa Kutlu, bu eseri 2000 yılında kâğıda geçirmiştir.
           Kurgusu dram olan bu hikâyede oldukça bahsedilen döneme
           ait mesajlar ve yansıtmalara rastlayabiliriz. Bu hikâye, 2012 yı-
           lında Osman Sınav yönetmenliğinde beyaz perdeye aktarılmış-
           tır. Bu film, birçok beğeni almıştır çünkü konu aldığı dönemi ve
           bahsettiği serüveni gerek acı, gerek tatlı, gerek de espritüel an-
           lamda oldukça iyi yansıtmıştır. Bazen kişiyi oturup düşünme-
           ye, “Bu gerçekten de böyle miydi?” ya da “Toplumda bu bakış
           açısının nedeni ne olabilir?” gibi düşündürüyor. Bunu da yaza-
           rın bakış açısının, kaleminin ve yorumlama gücünün ne kadar
           iyi olduğuna bağlayabileceğimizi düşünüyorum.
               Sosyalizmin  ne  olduğunu  bilmeyen,  fakat  ne  olduğunu
           bilmeden de olsa Sosyalistçe yaşayan ve adı bu yüzden “Sos-
           yalist Ali” ye çıkan bir baba ile oğlunun hikâyesidir bu. Fakat
           hikâyenin derinlerine inmeden şunu bir düşünelim; tıpkı bu
           baba karakteri gibi günümüzde de “ne olduğunu bilmeden ol-
           duğu gibi yaşayan” insanlar var mıdır? Varsa insanlar neden
           kendi kalıplarının farkında değil? Değilse bile neden insanlar
           birbirlerine birer kalıp ile hitap edip, zihinlerinde öyle kod-
           luyorlar? Peki biz neyiz, ya da bizim kalıbımız nedir? Bunun
   177   178   179   180   181   182   183   184   185   186   187