Page 177 - Hikâyemizin Yarım Asırlık Yerli Sesi Mustafa Kutlu
P. 177

HIKÂ YEMIZIN  Y ARIM  ASIRLIK  YERLI  SESI :  MUSTAF A  KUTL U  177

           layabildiğimiz  yazar,  köyden  kente  göçün  yol  açtığı  çeşitli
           travmalar etrafında kitaplarını kurgulamış ve okuyucularına
           aktarmıştır.
               Mustafa KUTLU, kitaplarında köy hayatının insanlara iyi
           geldiğini düşünürken modern kente karşı çıkmakta iç karar-
           tıcı ve insanları kötü yola düşüren bir unsur olarak görmek-
           tedir. Kutlu’nun hikâyelerinde köy-kent meselesi bu fikre da-
           yanır.
               Mustafa Kutlu köy ve kasaba arasında çok fazla fark gö-
           zetmez, bu yüzden köy hayatını çoğunlukla kasaba üzerinden
           anlatır.  Kutlu’nun  kasabayı  önemsemesinin  sebebi  kasaba-
           ları toplumun yansıması olarak görmesidir. Bunu “Kasabaya
           Ne Oldu?” başlıklı yazısındaki “Toplumun pek çok özelliğini,
           insanımızın  kişisel  tarihini  daha  düne  kadar  büyük  ölçüde
           belirleyen  ‚kasaba…”  alıntısından  anlayabiliriz.  Yazarın  köy
           hayatını sevmesinin bir başka nedeni ise tabiattır. Rüzgârlı
           Pazar kitabından “Ihlamur, meşe, kestane, pelit, ardıç, çınar
           ağaçları… Kayınların, kızılçamların, dişbudakların, karaağaç-
           ların, gürgenlerin koyun koyuna tatlı bir cemaat, ahenk ve gü-
           veniyle yeşilin elenikasına cümbüş ettiren ormanlar; elbette
           dünya sizlerle güzel” kısmındaki yazarın anlatım biçiminden
           ve betimlemelerinden tabiatın yazarı ne kadar büyülediğini
           anlayabiliriz.  Yazar  köy  hayatı  hakkında  düşündüğü  bunca
           olumlu şey karşısında yine de köy insanı hakkında tek yönlü
           bir anlatım sergilemez. Her iyi insanın içinde biraz kötülük,
           her kötü insanın içinde biraz iyilik olduğu gibi yazar karak-
           terlerinde de bunu göstermekten çekinmez.
               Buna karşılık kent hayatı Mustafa Kutlu’nun gözünde pek
           iyi bir konumda değildir. Yazarın kent hakkındaki bu düşün-
           cesinin  sebebi  insanın  kentte  şahsiyetini  kaybettiğine  dair
           inancıdır. Tabiatın güzelliklerinden mahrum betonlaşmış bu
           şehir yazarın bu kenti sevmemesinde başka bir nedeni olarak
           gösterilebilir. Kent, Mustafa Kutlu’nun hikâyelerinde çoğun-
   172   173   174   175   176   177   178   179   180   181   182