Page 176 - Hikâyemizin Yarım Asırlık Yerli Sesi Mustafa Kutlu
P. 176

176    HIKÂ YEMIZIN  Y ARIM  ASIRLIK  YERLI  SESI :  MUSTAF A  KUTL U

           ranmalıyız. Konuşmama Mustafa Kutlu’nun “Gök Mavi Çayır
           Yeşil” adlı kitabından bir alıntı ile bitirmek istiyorum.
               “Siz ey fezanın küçük güneşleri. Ne bu karamsarlık ne bu
           bönlük, bu boş bakışlar. Dumanlı cafeler içinde ahınız gitmiş,
           vahınız  kalmış.  Çıkın  mahbesinizden,  yürüyün  mavi  göğün
           altına.
               Işte çayır, işte ip. Ve kalbin yok markası.”
                                                      Tuğba Doğan
                                            Şehremini Anadolu Lisesi
                                                  Hazırlık B 89 Fatih
                                     * * *

               YAŞAM MÜCADELESİ VERİLEN: İSTANBUL VE KÖY
               HAYATI

               “Solunan hava, yüzülen su, oturup kalktığın insan, yürü-
           düğün yol seni değiştirir” der Mustafa Kutlu.
               Uygurlar döneminden itibaren tarım için yerleşik hayata
           geçen insanlar zaman ilerledikçe iş imkânları ve batıya özen-
           me sonucu köyden sanayileşen kentte göç etmeye başlamış-
           lardır. Gerçekleşen düzensiz göç, çarpık kentleşmeye ve gece-
           kondulaşmaya sebep olmuştur. Bu durum Mustafa Kutlu’nun
           hemen hemen her hikâyesinde işlenmiştir. Bazı hikâyelerin-
           de kent meselelerini öne çıkartırken bazı hikâyelerinde köy
           meselelerini öne çıkartan yazar bazı hikâyelerinde de kent-
           ten köye, köyden kentte göçü hikâyeleri için önemli bir un-
           sur haline getirmiştir. Mustafa Kutlu köy kent meselesini çok
           önemsemiş. Hatta toplum meselesi olarak görmüştür. Mus-
           tafa Kutlu’nun köy kent olayını toplum meselesi olarak gör-
           düğünü  bir  söyleşisinde  “Türkiye’deki  “toplumsal  değişim”
           benim bitip tükenmeyen bir konumdur. Ilk başladığımda da
           bu “sorumluluk” ağır basmıştı. Kendimi yazan biri değilim.”
           şeklindeki  açıklamasından  anlayabiliriz.  Türk  toplumunun
           yaşadığı meselelere duyarlılığını da bu konuşmasından an-
   171   172   173   174   175   176   177   178   179   180   181