Page 174 - Hikâyemizin Yarım Asırlık Yerli Sesi Mustafa Kutlu
P. 174

174    HIKÂ YEMIZIN  Y ARIM  ASIRLIK  YERLI  SESI :  MUSTAF A  KUTL U

               Yazar pek çok eserinde yoksulluğa yer vermiştir. Bunlar-
           dan  bazılarına  2004  yılında  yazdığı  “Yoksulluk  Kitabı”  adlı
           denemesi ve 1981 yılında yazdığı “Yoksulluk Içimizde” adlı
           hikâyesi örnek verilebilir. Yazar hikâyesi için şu sözleri kul-
           lanmıştır: «Yoksulluk Içimizde” kendi hikâyemin bugün de en
           çok beğendiğim örneğidir. “ Buradan da Mustafa Kutlu’nun
           böyle derin bir konuya verdiği değeri ve önemi anlayabiliriz.
               Tanımından  bahsedecek  olursam,  yoksulluğun  maddi
           yoksulluk  ve  manevi  yoksulluk  olarak  ikiye  ayrıldığını  söy-
           lemek istiyorum. Hikâyelerde genellikle köyde yaşayan para
           sıkıntısı çeken karakterleri veya Istanbullara göçmüş ayakta
           durmaya, ekmek parasını kazanmaya çalışan yine yoksulluk
           içindeki insanları okuyoruz. Örneğin yazarın Rüzgârlı Pazar
           kitabında yoksulluğun izlerini fazlaca görüyoruz. Kitabı oku-
           duktan sonra yazdıklarım şunlardı:”(Bir pazar düşünün, yok-
           sulların  sığınağı  yalnızların  yuvası,  koskoca  bir  semtin  dert
           ortağı işte orası: Rüzgârlı Pazar. Dürümcü Baba, Duran, Nimet,
           Cesur, Şapkacı Bacı Doktor, Cino, Pala Hasan, Çiçekçi Cemile ve
           daha nicelerinin hayatlarını paylaştığı o güzel mekân.)”
               Bahsetmek  istediğim  bir  diğer  konu  ise  karakterlerin
           yoksulluk  ve  zenginlik  derecesi.  Genellikle  zengin  olan  ka-
           rakterler çok zengin iken fakir olanlar ise çok fakir, bir orta
           noktası bulunmuyor. Bazı zengin karakterler insanlara yar-
           dım etmek için elinden geleni yaparken bazı yoksullar ise ha-
           raç kesmek, para ve başka türlü eşya çalmak gibi kötü yollara
           başvuruyor. Iyiler Ölmez’de Sıtkı’nın resim yeteneğini keşfe-
           dip onun üzerinden para kazanmaya çalışan Hidayet Bey için
           Sıtkı’nın  babası  şu  cümleleri  kullanır:  “Zenginlere  güvenil-
           mez, sen okulunu ihmal etme.” Nitekim Hidayet Bey’e neden
           güvenilmeyeceği kitabın ilerleyen sayfalarında bizi aydınla-
           tacaktır.
               Yoksulluğun bir diğer türü olan manevi yoksulluk da ki-
           taplarda çok fazla yer almakta. Dışarıdan çok lüks bir hayat
   169   170   171   172   173   174   175   176   177   178   179