Page 179 - Mustafa Kutlu Panel Metinleri
P. 179
178 HIKÂ YEMIZIN Y ARIM ASIRLIK YERLI SESI : MUSTAF A KUTL U
lukla daha iyi şartlar için gidilen ama hiçbir sonuç elde edi-
lemeyen veya insanların ruhunu daraltan ve köye göçmele-
rine sebep olan yer olarak gösterilir. Kutlu, modern kentin ve
hayatın insanın şahsiyetini kaybettirdiğini Yokuşa Akan Sular
kitabında Anadolu’dan gelen bir genç olan Cevher Bican’ın
kentte var olma mücadelesini anlatırken göstermiştir. Bunu
kitaptaki ‘Koyun cebinden aynasını çıkarıp gizliden baktı.
Aynanın orta yerinde önce simsiyah bir selvi gövdesi gibi
fabrikanın bacası göründü, sonra Cevher Bican’ın yüzü” kesi-
tinden çıkarabiliriz. Bu sonucu çıkarmamızın sebebi aynada,
kendinden önce fabrika bacasını görmesidir. Yazar, karakte-
rin her geçen gün kendi varlığına yabancılaşan ve dış unsur-
lar tarafından şekillendirilen bir varlık haline gelmesini bu
şekilde anlatmıştır.
Sonuç olarak, Mustafa Kutlu’nun kaleme aldığı yirmiye
yakın hikâye kitabının temel yapılarından birinin köy-kent
meselesi olduğunu, köyü bir erdem mekânı, kenti bir yaban-
cılaşma yurdu olarak gördüğünü bu yüzden insanın ancak
kenti terk edip taşrada tabiat içinde bir hayat yaşadığında
mutlu olabileceğini düşündüğünü söyleyebiliriz.
İrem Uzun
Şehremini Anadolu Lisesi
Hazırlık B 200 Fatih
* * *
MUSTAFA KUTLU – UZUN HİKÂYE
Giriş
Mustafa Kutlu, hikâye kitaplarında kullandığı teknikler
ve geliştirdiği hikâye tarzı ile son dönem Türk hikâyeciliğinin
en önemli isimlerinden biridir. Uzun Hikâye topluma uyma-
yıp, düzene başkaldırmanın getirdiği bir göç hikâyesidir. Göç
hikâyeleri üç ayrı başlıkta işlenebilir.