Page 183 - Hikâyemizin Yarım Asırlık Yerli Sesi Mustafa Kutlu
P. 183

HIKÂ YEMIZIN  Y ARIM  ASIRLIK  YERLI  SESI :  MUSTAF A  KUTL U  183

           farkında mıyız? Bu kitapta insanı en çok düşündüren şey de
           bu sorulardır diye düşünüyorum.
               Haksızlığa ve zulme karşı direnen Ali; asıl memleketinin
           neresi olduğunu, hangi şehirden, hangi kasabadan hangi köy-
           den olduğunu çocukluktan itibaren sorgulayan bir çocukluk
           geçirmiştir. Öğretmenin ona söylediği “Aslını bilmeyen asıl-
           sızdır.” lafından sonra, Ali’de birçok şey kopmuştur. Ve ona
           birçok  şeyi  sorgulama  imkânı  sunmuştur.  Dönüp  bakacak
           olursak,  bizler  de  önem  verdiğimiz  veyahut  kendimize  rol
           model belirlediğimiz insanların söylediği en ufak kelime veya
           cümlede onu defalarca kez düşünüp kafa yormaz mıyız? Evet,
           bir güzel bakış açısı daha!
               Bulgaristan’dan birlikte geldiği dedesiyle birlikte Istan-
           bul’da  hayata  tutunmaya  çalışan  Ali,  Eyüp’ün  en  güzel  kız-
           larından  birine  sevdalanmasıyla  gelişen  hadiseler  sonrası
           Anadolu’nun  en  ücra  köşelerinin  birinde  bitmek  bilmeyen
           bir azimle hayat mücadelesine çekirdek ailesi ile devam eder.
           Evet, burayı geçmeden önce şunu konuşalım; ilk başta da de-
           ğindiğim gibi, insanların sıfatları neden bu kadar önemlidir
           ya da bir insanı sırf âşık oldu diye toplumdan uzaklaştıracak,
           yıllar boyu aşka küstürüp utandıracak, utanılacak bir şeymiş
           gibi davranmasına sebep ne olabilir ki? Bu ne zamandan beri
           bu kadar önemlidir, ya da o dönemde kimse buna itiraz etme-
           miş mi gibisinden sorular sorduruyor.
               Kendine çekirdek ailesiyle birlikte yeni bir hayat açmaya
           çalışan Ali, kendine güzel bir iş bulur fakat lakabından dola-
           yı girdiği iş hayatında, sosyal hayatında hep zorbalığa uğra-
           mıştır. Ali Bey her ne kadar bu durumun onu etkilemediğini
           iddia etse de kitabın devamına gerek hareketlerinden gerek
           düşüncelerinden bu durumdan epeyce hoşnutsuz olduğunu
           ve artık sıkıldığını anlayabiliyoruz. Neden herkes bu kadar
           tekdüze olmak zorunda, ya da neden herkes tek renk olmak
           zorunda, buna anlam veremiyorum. Bence şuanda hâlâ gü-
   178   179   180   181   182   183   184   185   186   187   188