Page 185 - Mustafa Kutlu Panel Metinleri
P. 185
184 HIKÂ YEMIZIN Y ARIM ASIRLIK YERLI SESI : MUSTAF A KUTL U
nümüzde bu ayrımcılık var. Insanların gerek siyasi, gerek po-
litik, gerek de sosyal görüşlerinden dolayı dışlandığını; her
insanın yanındakinin de kendisinin gibi olmasını istediğini
görüyoruz. Peki neden? Neden toplumda “saygı” kavramı bu
kadar yanlış anlaşılıp fikir ve düşünce haricinde her şeyde
olması gerektiğini savunuyoruz ki? Bana göre bu tamamen
çekirdekten gelen bir davranış biçimidir. Çocuk, küçükken
ne görürse büyüyünce onu düşünür, onu ele alarak ilerler ve
kişilere ona göre davranır. Bunu da bahsettiğim gibi Ali’nin
öğretmenin söylediği sözün Ali’yi bu kadar etkilemesiyle bağ-
daştırabiliriz.
Bu sefer de herkesten uzaklaşıp küçük bir kasabaya oğlu
ile birlikte yerleşen Ali Bey, kendine bir sahaf dükkânı açmış-
tır. Hayatını o dükkâna, kitaplara, içindeki o yazma ruhuna
ve oğluna adamıştır. Fakat talihsizlik yine peşini bırakmamış-
tır, en sonunda “sosyalist” lakabından dolayı hapse girmiştir.
Bu kısım okuyanları eminim ki illallah ettirmiştir. Çünkü bir
insan evet hâlâ günümüzde bunları yaşıyor fakat bu kadar
zorbaca ve göz önünde mi oluyor bunlar? Ya da oluyorsa biz
görmüyor muyuz? Çelişkili sorular barındırıyor. Ali’nin hapse
girmesi dolayısıyla, bu dünyada babası dışında kimsesi ol-
mayan oğlu tek başına kalır. Fakat o artık bazı şeylerin bilin-
cindedir ve kendi çapında, “kimseye bulaşmadan” bir yaşam
sürmeye, babasının ona bıraktığı o küçük ama içinde koca-
man bir dünya barındıran sahafla ilgilenmeye karar verir. Oğ-
lunun bu denli düşünmesi bile o dönemdeki isyanların zorlu
olduğunu, kendi benliğini ve hakkını savunanların hemen
susturulduğunu bu yüzden insanların ömür boyu sessizliğe
yöneldiğini görüyoruz.
Babasının hapiste olduğu sıra, sahafta çalışmaya devam
eden Mustafa, lise öğretmeninin sahafa sürekli uğramasıyla
kendine yeni bir dert ortağı bulmuş olur. Sürekli görüştüğü
öğretmeni bu sefer yalnız değil, yanında çok tatlı, hanım ha-