Page 173 - Hikâyemizin Yarım Asırlık Yerli Sesi Mustafa Kutlu
P. 173

HIKÂ YEMIZIN  Y ARIM  ASIRLIK  YERLI  SESI :  MUSTAF A  KUTL U  173

           dan yeşerdi zannedersin. Sonraysa tekrardan kalbini bir sızı
           kaplar, gecenin karanlığında şakaklarındaki yaşlarla baş başa
           kalırsın. Ne kadar üzülsen dahi dudakların güler, gözlerinse
           umutsuz  yaşlara  boğulur.  Bu  gerçekliği  ise  Kutlu’nun  Mavi
           Kuş kitabında görmek mümkündür. “Neşe şimdi gülsün mü
           ağlasın mı? Hem gülsün hem ağlasın. Hayat budur işte. “
                                                        Nergis Sucu
                                            Hadımköy Anadolu Lisesi
                                                9-G 3043 Arnavutköy

                                     * * *
               MUSTAFA KUTLU’NUN KALEMİNDEN YOKSULLUĞUN
               DERİNLİKLERİ

               Günümüzün en büyük sosyal sorunlarından biridir yok-
           sulluk. Zamana, mekâna ve kişiye göre değişen bir olgudur.
           Fakirlik, açlık, sefalet gibi kavramlar gelir aklımıza yoksulluk
           deyince. Ancak sadece maddi açıdan ele alınmaması gereken
           bir kavram olduğunu düşünüyorum. Geniş anlamda düşünül-
           düğünde yoksulluk; kişi başına düşen milli gelirin azlığının
           yanında, ortalama ömür, okuma yazma oranı, beslenme, sağ-
           lık hizmetlerinden yararlanma ve temiz içme suyundan mah-
           rum  olma  durumları  da  göz  önünde  tutulmalıdır.  Insanlar
           sadece maddi yoksulluk yaşamaz. Manevi yoksulluk da söz
           konusudur.
               Mustafa Kutlu eserlerinde bazen kendi hayatından, ba-
           zense  hiç  tanımadığımız  insanların  hayatlarından  esinlen-
           miştir. Modern insanın yaşadığı çıkmazlar, yokluk içinde ha-
           yata tutunmaya çalışan kahramanlar onun hikâyelerinde ana
           karakterlerdir. Işte o yoksul, çaresiz, hayattan umudunu kes-
           miş insanlar; yazarın satırlarını okuyarak kendilerinden bir
           parça bulurlar. Daha bir zevk alırlar hayattan daha bir zevk
           alırlar okumaktan. Artık onlar yalnız değildir, yeni birer arka-
           daşları vardır: Kitaplar.
   168   169   170   171   172   173   174   175   176   177   178