Page 191 - Mustafa Kutlu Panel Metinleri
P. 191
190 HIKÂ YEMIZIN Y ARIM ASIRLIK YERLI SESI : MUSTAF A KUTL U
tedir. Hikâyenin sonunda işlenilmesi beklenilen kan davası ci-
nayeti sonuçlanmış mı bilinmemektedir. Bu havada kalmış ek-
siklik aslında yazarın vermek istediği tamamlanıştır. Bu eksik-
liğin okurda hayal kırıklığı bırakması şaşılası değildir. Şükür
otobüs trene yetişti derken duyulan “stop” sesiyle aslında tüm
hikâyenin bir film sahnesi olduğunu görmüş oluyoruz. Yazar
belki de tekrar bir hayal kırıklığıyla baş başa bırakıyor oku-
runu. Gül ve Kemal şehirde beraber olurlar mı diye beklerken
Kemal karakterinin mesleği sandığımız madencilik yerine po-
lis çıkması ayrı bir hayal kırıklığına sebebiyet vermiştir. Eserin
başından beri beklediğimiz cinayet yerine genç adamın Gül
rolünü oynayan kadınla sohbet ederken vurularak ölmesi mu-
hakkak okurda bir şok etkisi yaratmıştır ki muhtemelen yaza-
rın amacı da budur çünkü mutlu sonla bitip bir üzüntü ya da
şok yaratmayan çoğu eser tozlu rafta duruyorken unutulmaya
mahkûmdur. Lakin sonunu beğenmesek de o eserin o sonu-
nu unutmamız kolay kolay mümkün olamayacaktır. Insanoğlu
mutlu sonları unuturken kötü ve acı olanı her zaman kalbi-
nin bir köşesinde saklayarak yad etmeyi sürdürecektir. Yazar
bunun farkında olmalı ki eserin tüm akışını son altı sayfada
değiştirmiş ve iki yüz dört sayfadır gerçekliğine inanıp rüyada
gibi süzüldüğümüz hikâyeden bizi dürtüklercesine tekrardan
uyandırmıştır. Eserde her karakter için ayrı bir iki yüz on say-
falık hikâye kitabı yazmak mümkündür. Kitabı okurken içinde
yeni bir kitap açıp sayfalarını çeviriyormuşcasına hissettiği-
miz bu eser sonda yazılan ölüm ile bitmekte ve kafamızdaki
soru işaretleri de zaten hikâyenin bir film sahnesi olmasıyla
yüzümüze çarpıp soru işaretlerini devirmekte ve okuru sus-
turmaktadır. Eser kimine göre güzel kimine göre basit kalabi-
lecek potansiyele sahip bir film sahnesinin satırlarıdır.
Derya İnce
Orhan Cemal Fersoy Anadolu Lisesi
11/F Küçükçekmece