Page 145 - Hikâyemizin Yarım Asırlık Yerli Sesi Mustafa Kutlu
P. 145

HIKÂ YEMIZIN  Y ARIM  ASIRLIK  YERLI  SESI :  MUSTAF A  KUTL U  145

           elinden alan bir şey.” 4(Ya Tahammül Ya Sefer, Mustafa Kutlu)
           Kudret Ilhan’ın vücudunda varlığını gösterirken, kimi zihin-
           lerde örtülmüş düşüncelerin, hakikatlerin de örtüsünü ara-
           lar, o karanlık uyku halini aydınlatır. Insan hakikati ancak gör-
           mezden gelebilir, varlığına son veremez. Namazda dünyalık
           düşünen nefsine kızıyorsun Seydali, iş bulmak, daha çok doy-
           mak, daha çok yaşamak güdüleriyle donatılmış bir düzende
           nasıl koparabilirsin beynine geçirilmiş prangaları. Oysa “Is-
           lam’da işçinin şahsiyet, şeref ve haysiyeti korunmuş, emeğin
           ve işin değeri yüceltilmiştir” diyordu imam. Nasıl olur, bu dü-
           zen bize uygun değildir. Islama uygun değildir çünkü batıdan
           çıkmadır. Dava peşinde koşanlar, atılınca dünyaya, unutmuş-
           tur, hatırlanılanlar kimisi için komik bir gençlik hevesi olup
           çıkmıştır. Lakin dava bir gençlik hevesi değildir. Ancak öyle
           olursa kolayca savrulur, dağılır. “Içinde olması gereken bir şe-
           yin kaybından hangi mağaraların ücrasına saklandığımı, ora-
           dan hiç çıkmamak üzere kendime davalar aradığımı anlıyo-
           rum. Her şeyimi tamamlayacak olan o şey. Ancak onunla var
           olabilirim.” Tamamlanacak olan şey, yapılan tahsillere, alınan
           diplomalara  anlam  kazandırabilecek  yegâne  şeydir.  “Hicret
           ve niyetin kimin için?” Insan, bunun arayışındadır. Dolayısıy-
           la dava, zihniyetin bir sonucu ise, insanın hayatı kendiliğin-
           den davaya hizmet edecektir.
               Olmuş ki, dava amacından sapmış, paranın, şöhretin esiri
           olmuş, efendi bunu fark ettiği anda, dervişin iç hesaplaşması
           için kendini dağlara vurması misali, sırrolmuştur. “Mademki
           içinde bulunduğun kimse sana feyz vermiyor; terke mâni olan
           ne?” (Mustafa Kutlu, Yoksulluk Içimizde) Yeni bir ufuk açma-
           lı, bir başka insan olmalı ki bir başka dünya olsun. Moderni-
           tenin elinde yetişen birinin özüne dönüşünün ilk basamağı
           da bu olacaktır. Engin Süheyla’dan çıkıp arayışa girmiştir. Ne
           eski Engin vardır artık ne de baktığı dünya eski dünyadır. Her
           şey, çözülmesi gereken bir şiir gibidir artık. Bizler, kalplerin-
   140   141   142   143   144   145   146   147   148   149   150