Page 61 - akademi-dergisi-ekim-2024
P. 61

KRİZANTEMLER


              AÇTIĞINDA

              Tuğba KANDUR




                    KALKTI PERDEYİ ARALADI, PENCERE ÖNÜNDEKİ SEHPANIN
                    ÜZERİNDE ANNESİNDEN KALMA VAZODA KRİZANTEMLERİN
                    ACI KOKUSU BURNUNUN KEMİĞİNİ SIZLATTI. SARI VE MOR.
                         BURAM BURAM GEÇMİŞ KOKAN. KASIMPATI İŞTE.
              BAKMAYIN ZİHNİNİN KRİZANTEM DEDİĞİNE. SEVER ÖYLE KELİMELERİ,
                                      MELODİK VE DÜŞSEL.



              Dalga  sesleri  ile  uyandı.  Deniz  ge-  şaşırmış,  zihnindeki  bir  bilginin  çö-
              ceden  öfkelenmişti  belli  ki,  sabaha   küşünü izlemişti adeta. Oysa yaşanı-
              yorgun  dalgalarını  bırakmıştı.  Şıpır   lan olumsuz yaşantılar olarak bilirdi
              şıpır vuruyordu yandaki iskelenin du-  travmayı O. Şimdi düşününce ne çok
              varına. Daha güneş doğmamıştı. Oda   travması vardı. Ne çok sarmal düşün-
              kapkaranlıktı. Biraz daha uyumak is-  cesi…
              tediyse  de  uyuyamadı.  Yavaşça  doğ-
                                                 Kalktı perdeyi araladı, pencere önün-
              ruldu  yatağında.  Yalnızlık  buz  gibi
                                                 deki  sehpanın  üzerinde  annesinden
              dolmuştu  odaya.  Titrediğini  duyum-
                                                 kalma vazoda krizantemlerin acı ko-
              sadı.  Hemen  yatağın  yanı  başındaki
              koltuğun  üstüne  çıkardığı  yün  hır-  kusu burnunun kemiğini sızlattı. Sarı   ÖYKÜ
              kasını aldı sırtına. Canı hiç kalkmak   ve mor. Buram buram geçmiş kokan.
              istemiyordu. Hem kalksa ne olacaktı   Kasımpatı  işte.  Bakmayın  zihninin
              ki. Daha fazla içini acıtmayacak mıydı   krizantem  dediğine.  Sever  öyle  keli-  59
              bugün.                             meleri, melodik ve düşsel.

              Yetmiş  beşinci  kasımıydı  bu  O’nun.   Damarları  çıkmış,  zapzayıf  elleriyle
              Bulut grisi gözlerine sonbaharın hüz-  mor olana zarifçe dokundu.
              nü çökmüştü. Ne çok düş ve anı bi-
                                                 -Koparma  onları,  dedi  annesi,  sesini
              rikmişti bunca zaman. Yaşamak iste-                                          İSTANBUL AKADEMİ DERGİSİ
                                                 yükselterek. Koparma! Çiçekler dalın-
              yip de yaşayamadıkları ve istemeden
                                                 da güzeldir.
              yaşadıkları.  Terapisti  ona  yaşamak
              isteyip de yaşayamadıklarının da bir   -Ama anne bugün benim doğum gü-
              travma olduğunu söylemişti. Nasıl da   nüm, istediğimi yapabilirim, diyeme-
   56   57   58   59   60   61   62   63   64   65   66