Page 63 - akademi-dergisi-ekim-2024
P. 63
deydi yası. Pek konuşmazlardı ancak
göz göze yürek yüreğe anlaşırlardı
baba kız. O göçtüğünde ne çok şey
göçmüştü yüreğinden. Bir kasım gü-
nüydü, krizantemler açtığında, hem
de doğum gününde…
-Keşke doğmasaydım da babam ölme-
seydi.
İkisi arasında kurduğu bağlantı elbet-
te absürttü ancak terapi odasında her
şey mübahtı, her düşünce, her duygu.
Olduğu gibi akardı.
-Kendini sorumlu hissediyor gibisin
onun ölümünden.
Gözlerinden bir damla yaş düştü,
elinin üstüne. Elleri yaşlanmamıştı
henüz. Elli beşindeydi. Daha ne göre-
cekti bu eller. Uzak bir geleceğe daldı
gözleri.
Vapurun uğultusu ile irkildi. Perdeyi
kapadı, yirmi yıl nasıl da geçmişti, El-
lerini ellerinin arasına aldı, damarla-
rı sevdi, mosmordu, kan koyulmuştu
yıllar biriktikçe.
Vapur ilk yolcularını almıştı. İskele-
den ayrılıyordu işte, yılları yılı ken-
disini diğer kıtayla buluşturan sıcak
anne kucağı, korunaklı ortam. Anne- ÖYKÜ
siydi o vapur. Kavak’tan Beşiktaş’a her
61
gün onun kucağında…
-Koparma onları, çiçekler…
İSTANBUL AKADEMİ DERGİSİ
Yetmiş yıl önceydi.