Page 155 - Hikâyemizin Yarım Asırlık Yerli Sesi Mustafa Kutlu
P. 155

HIKÂ YEMIZIN  Y ARIM  ASIRLIK  YERLI  SESI :  MUSTAF A  KUTL U  155

           biçimde hissederek ruhumuzun ağırlaşmasına izin vermemiz
           gerektiğini hatırlatıyor. Bu ağırlaşmanın sonucunda en basit
           gözüken varlık parçaları bile zihnimize tutkulu anlamlar ka-
           tar. Varlığına  alıştığımız için güzelliğini görmezden geldiği-
           miz bu varoluş biçimleri günler geçtikçe zihinlerimizdeki an-
           lamlarını yitiriyor. Mustafa Kutlu, yazdığı birçok karakter ile
           bu anlamları, acısıyla ve tatlısıyla içimize işleyen kavramları
           tüm  benliğimizle  hissetmemiz  gerektiğini  söylüyor  bizlere.
           Eserlerinde göç, işsizlik, yoksulluk ve umutsuzluk gibi kav-
           ramlardan bahsederken de Anadolu insanının sesi oluyor. Bu
           sesi herkesin anlayabileceği basitliğe indirgeyerek felsefe ve
           edebiyat ile harmanlıyor ve toplumda dürüst bir farkındalık-
           la gelen içten bir uyanışı amaçlıyor.
               Mustafa Kutlu’nun uyanışı ile beraber zihninde parlayan
           düşünceler ışığında kendi inandığı değerleri, kısaca inancını
           pek çok kavramla yoğun biçimde harmanladığını biliyoruz.
           Mustafa Kutlu’nun bunu yapabilmesinde ve entelektüel kim-
           liğini kazanma yolunda Nurettin Topçu’nun zengin ve köklü
           fikirleri son derece etkilidir. Mustafa Kutlu’nun bunca yıllık
           hikâyeciliğinin bütününe baktığımızda; eserlerinde Nurettin
           Topçu’nun “Anadoluculuk” düşüncesini, Isyan Ahlakı felsefe-
           sini,  kullandığı  kavramları  felsefi  temelinin  içsel  noktasına
           taşırken bunu salt bir ideolojiyi iletmek veya bir düşünürün
           düşüncesinden  birebir  etkilenmek  şeklinde  yansıtmayıp
           hikâyeciliğin özgün potasında eritip alt katmanda okunabi-
           lecek felsefi ruh şeklinde yansıttığını görürüz. Anadoluculuk;
           Osmanlı Imparatorluğu’nun yıkılışı sırasında güçlenen Üm-
           metçilik, Osmanlıcılık ve Turancılık gibi akımlara tepki ola-
           rak gelişen, Anadolu coğrafyasında yaşayan herkesi merkeze
           koyan  düşünce  hareketidir.  Isyan  ahlakı  ise,  iradenin  son-
           suza ulaşmak gayesiyle her çeşit menfaat ve tutkuya, sonlu
           olan iyilik ve mutluluğa dahi başkaldıran sorumluluk ideali-
           dir. Nurettin Topçu düşüncesinin, kavramsal çerçevesinden
   150   151   152   153   154   155   156   157   158   159   160