Page 151 - Mustafa Kutlu Panel Metinleri
P. 151
150 HIKÂ YEMIZIN Y ARIM ASIRLIK YERLI SESI : MUSTAF A KUTL U
temizlemeyeceğiz, tarla sapan yok, evden işe işten eve. Belki
arada “lüks” bir restoranda yemek yeriz. Belki “pahalı” ayak-
kabılar, giysiler. Herkesin altında “son model” bir araba. Belki
benim de olur hevesiyle mi köyden indiler şehire? Mustafa
Kutluʼnun yine Beyhude Ömrüm’de “Ama millet köyden umu-
du üzmüş bir kere. Hele gençler, bir an önce çekip gitmek,
Istanbul gurbetinde mekân tutmak istiyor. Öyle ki, bağlasan
durmazlar.” Dediği gibi mi? Işte köy ile kent arasındaki en
büyük savaş budur. Şehrin daha rahat olduğunu, çalışmanın
az tembelliğin fazla olduğunu, herkesin mutlu, huzurlu oldu-
ğunu. Ama hepsi hayal kırıklığına uğradılar. Şehir, yozlaşmış
kalplerin bulunduğu, güzel hayat için paranın lazım olduğu,
para içinde her türlü kötülüğün yapılabileceği bir yer. Günü-
müz, köyleri ve köylüleri her zaman farklı görmüştür. Hatta o
kadar çok alışıldı ki bu duruma köyde yaşayanlar bile kendi-
lerini şehirliler gibi olamayız diye düşünüyor. Aslında bütün
insanlar eşittir. Kimse kimseyi yaşadığı veya doğduğu ortama
göre yargılayamaz ve suçlayamaz. Köyler ve büyük şehirler
arasında sadece gelişim farkı vardır. Aslına bakarsanız ben-
ce her yerin büyük şehirler gibi gelişmemesi iyi bir şey. Ne-
den diye sorarsanız; şehirler gürültülü, kalabalık, çoğu yerde
komşu kültürü bile olmayan yerlerdir. Ama köyler sakin, az
kişinin sıcak bir şekilde birlikte yaşadığı, şehirin aksine ge-
lenek ve göreneklere bağlı yerlerdir. Eğer ki her yer gelişmiş,
teknolojik yerlere dönüşseydi erdemlerimiz, kültürümüz,
birlikteliğimiz bozulup yok olacaktı. Bizler için, kafa dinleye-
bileceğimiz, özümüze dönebileceğimiz yerler lazımken, tam
tersine el ele vermiş o yerleri değiştirmeye çalışıyoruz. Insan-
lığın bu zihniyeti değişmeden insanlık değişmeyecektir. Köy
ve şehir arasında hep soğuk bir savaş olacaktır.
Yağmur Coşkun
Fatma Talip Kahraman Kaihl
9/A Çekmeköy