Page 57 - Mustafa Kutlu Panel Metinleri
P. 57
56 HIKÂ YEMIZIN Y ARIM ASIRLIK YERLI SESI : MUSTAF A KUTL U
‘Ya ne var bunda, ortalama bir adam işte, gözüme yazık!’ de-
yip bırakın. Karar sizin. Görüyorsunuz ya kitabın en başında
kendisi söylüyor karakterimizin sıradanlığını. Yine “Anadolu
Yakası”ndan bahsimize birebir uyduğu için almak istediğim
bir iki cümle: “Herkes gözünü büyük hayata dikmiş durumda.
Nedir büyük hayattan kastımız? Gazetelerin, televizyonların,
internetin yani medyanın daha eski ve geniş kapsamlı ismiyle
kitle iletişim araçlarının önümüze koyduğu hayat. ”
Tamamen yalan, tamamen sanal olan bir hayattan bahse-
diyoruz. Işte burada da aslında sosyal ağların bize dayattığı
hayatı tüm açıklığıyla anlatmış. Şimdi izninizle biraz geriye
gidip bahsettiğim bir söylemi açmak istiyorum: “Kendi dün-
yanıza yapacağınız yolculuk” dedik az önce. Ne demek bu?
Herkes için bir tane dünya var, herkes aynı dünyada yaşıyor.
Öyle değil mi? Değil. Aslına bakarsanız herkes kendisine ait,
diğer insanlardan soyutlanmış bir dünyaya sahiptir. Bunu
keşfetmemiz için tek yapmamız gereken kendimize dönmek-
tir. Insanların hayatlarını, yaşantılarını bir kenara bırakarak
içimize hayallerimize dönmek, onlara sıkı sıkıya bağlanmak-
tır. Sizce birilerinin yaşanmaya değer bulmadığı veya sadece
nesnel şeyler için para, ev, şan, şöhret için günlerini geçirdiği
dünya ile bir bahçe hayali ile yanıp tutuşan ömrünü o bahçeye
adayan kimsenin ne dediğini dinlemeden hayalinin peşinden
giden “Beyhude Ömrüm”ün başkarakterinin yaşadığı dünya
aynı olabilir mi? Peki ya bencil, çıkarcı, en ufak zorlukta bir-
birinden ayrı düşen korkak sevdaların yer aldığı bu dünyada
sevdası uğruna sinemayı yakıp Münire’yi kaçıran Bulgaraylı
Ali’nin yaşadığı dünya aynı olabilir mi? Hayır. Onlar buradaki
(eliyle dışarıyı göstererek işaret ediyor.) dünya ile değil bura-
daki (kendi başını işaret eder) dünya ile ilgileniyorlar. Çünkü
onların hayalleri, yaşantıları, sevdaları dışardaki insanların
düşünceleriyle ölçülebilecek, diğerlerinin hayatlarıyla kıyas-
lanabilecek şeyler değil. Daha değerli, daha önemliler. Işte