Page 53 - Hikâyemizin Yarım Asırlık Yerli Sesi Mustafa Kutlu
P. 53

HIKÂ YEMIZIN  Y ARIM  ASIRLIK  YERLI  SESI :  MUSTAF A  KUTL U  53

           Örneğin; suyu akmayan bir şadırvanı tamir eder, yabancı keli-
           meler yerine Türkçe kelimeler kullanmayı tercih eder. O, Ana-
           dolu sevdalısı bir gençtir. Ayrıca Anadolu’nun kurtuluşunun
           da  maneviyata  bağlı  olduğunu  söyler.  Murat’la  özdeşleşen
           çocukların, ülkeleri için ellerinden geleni yapan, bir bozukluk
           gördükleri zaman bu bozukluğu düzeltmeye çalışan çocuklar
           olması beklenir.
               Kitaptan aldığım bu sözler görüşümü destekler nitelik-
           tedir:
               “…Yanında gece gündüz şırıltısı eksilmeyen şadırvan. Ön-
           celeri akmazdı. Murat Ağabeyle didinip durduk, tamir ettik,
           izin aldık, suyunu bağladık…”
               “…Bir yanda Mehmet Akif’in mustarip bakışları… Ruhunda

           yanan ateşi her yana taşımak, gönülleri tutuşturmak istemiş-
           ti. Evet, işe ruh cephesinden başlamıştı. Bütün kuvveti, varlığı
           ile çalışmıştı… Bir neslin yetişmesine adamıştı kendini, bu-
           nun için oluşturulacak bir vasat hazırlamaya gayret etmişti…”
               “…Anadolu’nun kurtuluş savaşı ruh cephesinde henüz ya-
           pılmadı…  Henüz  yerlerde  sürünen  Türk-İslâm  ruhunu  tutup
           da kaldıracak olan irade… Millî hayat mazinin derinliklerin-
           den gelerek istikbale doğru akan bir nehir gibidir… Duygu ve
           ideal sahasında sahipsiz bırakılmış Anadolu çocuklarını, Ana-
           dolu’nun yanık bağrında bir bayrak altında toplanmaya çağı-
           rıyoruz…”
               Toparlayacak  olursak  Mustafa  Kutlu,  sosyal  değişime
           karşı olmayan, eski ile yeniyi harmanlamaya çalışan bir ya-
           zardır.  Geleneğin  yanında  dururken  yeniye  sırt  çevirmez.
           Gelenekten yana olsa da modernizme kulaklarını tıkamaz. O,
           sadece değerlerini kaybetmeden ölçülü ilerleyen bir gidişat-
           tan yanadır aslında. Göçe karşıdır ama göçün zorunlu hâlle-
           rine açıktır. Sürekli değişen sosyal bir varlık olan insanın bu
           değişimi yaşarken tamamen başkalaşmasına, özünü kaybet-
           mesine ve kent yaşamına ayak uydururken kendine yabancı-
   48   49   50   51   52   53   54   55   56   57   58