Page 110 - Hikâyemizin Yarım Asırlık Yerli Sesi Mustafa Kutlu
P. 110

110    HIKÂ YEMIZIN  Y ARIM  ASIRLIK  YERLI  SESI :  MUSTAF A  KUTL U

           dikçe yaşayamaz, boşluğa düşer. Ama bir zaman, nefs kendini
           durduramadığında, insan istedikçe ister. Elinde olmayanlara
           takılır gözü. Kıskançlaşır olur olmadık şeyler için. Işte o bir
           zamanda, bir bela olur nefs. Durduramazsın, karşı koyamaz-
           sın. Fark ettirmeden yok eder, kahreder. Işte bu belaya karşı
           koymanın en iyi yoludur kanaat etmek. Çoğa tapmaktan, aza
           şikâyet etmekten korur insanı.
               Elindekinin güzelliğini gösterir insana.
               Ben birkaç cümleyle anlatabilirim ama en güzel ifadesiy-
           le Mustafa Kutlu’nun kitaplarında görürsünüz kanaatkârlığı.
           Insanı anlatan her kitapta, kimisinde bir cümlede kimisinde
           tüm kitapta görünür kanaatkârlık.
               “Chef” mesela, bir ailenin- anne, baba ve çocuğun- nasıl
           dağıldığını anlatır. Ben babanın hikâyesinde bariz olarak gör-
           düm kanaatkârlığı. Hüseyin Hüsnü Şen, bir banka şefi. Ara-
           baları o kadar seviyor ki akşamlarını bir araba dükkânının
           camına burnunu dayayarak geçiriyor. Izlediği arabalar onun
           rüyasında zor göreceği pahalılıktalar. Bu yüzden kendini sı-
           kıp bir külüstür alabiliyor. Ama o kadar güzel anlatılmış ki
           kitapta onun sevinci...
               Peki bir başka kitapta nefs yüzünden bir aşkın solduğu-
           nu söylesem size… “Yoksulluk Içimizde”... Süheyla ve Engin
           birbirlerine mecnunlar gibi âşıkken Engin’in bir cümlesi tüm
           her şeyi sona erdiriyor: “Hayat zor!. Para olmadan olmaz, ya-
           şanmaz.” Bu yüzden bir işe giriyor Engin. Her şey tamamen
           farklı. Para, şöhret ve kadeh sesleri... Insan bunların tadını
           aldıkça bırakamaz, Engin de bırakamıyor. Artık hayatının bir
           parçası olmuş günahlar. Süheyla’nın olmadığı bir hayat. Hara-
           ma batmışsın, diyor Süheyla.
               Belki çok sonralardan Engin bu arzularından vazgeçiyor
           aşkı için ama çok geç artık. Süheyla yok, nerde olduğuysa bi-
           linmez.
               Hep maddi bir kanaatkârlıktan söz ettim. Sevgiye, mut-
   105   106   107   108   109   110   111   112   113   114   115