Page 110 - Mustafa Kutlu Panel Metinleri
P. 110
HIKÂ YEMIZIN Y ARIM ASIRLIK YERLI SESI : MUSTAF A KUTL U 109
rebiliriz ama Mustafa Kutlu hikâyelerinde bize bu sorunlardan
daha çok hikâyelerinin derin yapısında şehir hayatı ile köy ha-
yatı arasındaki farkı hissettirmiştir. Mustafa Kutlu’ya göre köy
veya köy hayatı kişinin kendisi olmasını, kendisiyle bütünlük
taşımasını kolaylaştırırken kent, ağırlıklı olarak yabancılaşma-
yı ve buna bağlı bir tarzda yalnızlığı, süreksizliği, yitimi getirir.
Kutlu’ya göre şehir, yozlaştırıcıdır. Insandan müesseseye değin
hemen her şey kentte özünü kaybetmektedir. ‘Beton cumhuri-
yeti’ olan kent, tabiatın insaniliğinden uzaktır. Kentteki insan
alabildiğine yalnız ve hırslarının, modernizmin dikte ettiği
konforun kucağında yok oluşu yaşamaktadır. Bu bakımdan
onda kent, istenmeyen, ancak kendisinden uzaklaşıldığında
mutluluğun elde edilebileceği bir yerdir. Yazar, “Huzursuz Ba-
cak”, “Beyhude Ömrüm” gibi hikâyelerinde de ortaya koyduğu
üzere, insanın ancak kenti terk edip taşrada tabiat içinde bir
hayat yaşadığında mutlu olabileceğini düşünür. Çünkü kent,
Kutlu’nun değerlendirmeleri çerçevesinde insani değildir.
Mustafa Kutlu’nun okumuş olduğum hikâyelerinin temel
izleklerinden birininde köy-kent meselesi olduğu, onda kö-
yün bir erdem mekânı, kentin bir yabancılaşma yurdu olarak
görüldüğü, bu yönüyle Kutlu’nun hikâyelerinin Türk edebiya-
tında bu konunun ele alınış biçiminde farklı bir yerde durdu-
ğu söylenebilir.
Beni sabırla dinlemiş olduğunuz için teşekkür ederim.
Emir Tarık Ayhan
Prof. Dr. Nabi Avcı Fen Lisesi
Hazırlık B 67 Ümraniye
* * *
NEFSİME KARŞI
Arzular, nefs... Bir insanı yönlendirebilecek yegâne araç-
tır insanın istekleri. En önemli kararları bile kendi isteklerine
göre belirler insan. Nefs bir kusur değil, fıtrattır. Insan isteme-