Page 101 - Mustafa Kutlu Panel Metinleri
P. 101

100    HIKÂ YEMIZIN  Y ARIM  ASIRLIK  YERLI  SESI :  MUSTAF A  KUTL U

               MUSTAFA KUTLU’DA TASAVVUF ANLAYIŞI
               Tasavvuf Nedir?

               Tanrı’nın varlığını, birliğini, niteliğini ve evrenin oluşu-
           munu  varlık  birliğiyle,  yaratılanla  yaratanın  bir  oluşu,  aynı
           kaynaktan gelişi anlayışıyla açıklayan dinsel ve felsefi akım,
           Islam gizemciliği.
               Temelinde  yaratılış  nazariyesi/kuramı  vardır.  Dört  ana
           unsur üzerine kuruludur: Hakikat, marifet, şeriat, tarikat. Ta-
           savvufun temelini ilahi aşk oluşturur ve ilahi aşka erişmede
           yapılacak ilk şey nefsi öldürmektir. Bir kişi ancak tasavvuf yo-
           lunda nefsini öldürebilir.
               Her Ne Var Âlemde

               Bir gün hayatın esrarını okuduğu kitaplar arasında ara-
           yan bir zat şeyhine intisap eder. Şeyh ise ona kitaplarının hep-
           sini denize atıp buraya öyle gelmesini söyler (Mevlâna-Şems/
           Üftade-Mahmud Hüdayi). O güne kadar bütün hayatı kitap-
           ların arasında geçen âlim zat evvela şeyhin sözlerine anlam
           veremez. Yarı üzgün, yarı kızgın bir şekilde evine dönüp ça-
           lışma masasının başına oturur. Derken önüne Tanpınar’ın şu
           dizeleri düşer:

               Her şey yerli yerinde; havuz başında servi
               Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan,
               Eşya aksetmiş gibi tılsımlı bir uykudan,
               Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi
               Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,

               “Peki, o zaman ben neredeyim?” der kendi kendine. Son-
           ra kendiliğinden yani verilmiş bir karar olarak değil olacak
           bir hadisenin olmasındaki sır ile masaya yaklaşıp kitaplarını
           odasının penceresinden denize atar ve şeyhinin yolunu tu-
           tar.  Dergâha  gittiğinde  şeyhin  sırrı  olduğunu  söylerler.  Geç
           mi kalmıştı? Hayır. Içinde aynı anda hem ferahlık hem sıkıntı
   96   97   98   99   100   101   102   103   104   105   106