Page 96 - Mustafa Kutlu Panel Metinleri
P. 96
HIKÂ YEMIZIN Y ARIM ASIRLIK YERLI SESI : MUSTAF A KUTL U 95
ile. Kızın yeşil gözleri ve utangaçlığının sembolü olan pembe
yanakları onu çok etkilemiş olacak ki betimlemeler ile kitap-
ta ayrı bir yer edinmiş. Kızın okuma merakından ve sevdiği
tür kitaplardan da bahsedilmiş. Kahramanımız Feride’ye ara-
sına not koyduğu kitapları hediye eder ve o notlara sevgisini
belli eden cümleler yazardı. Feride bu aşka karşılık vermişti
fakat her şey bununla bitmiyordu keşke bitseydi ama arada
aile faktörü vardı. Feride’nin ailesi soylu ve köklü bir aileydi,
kahramanımız ise basit bir kitapçıydı ve babası hapisteydi.
Imkânsızlıklar her ne kadar umutsuzluğa sürüklese de son-
larının böyle olmasını kabullenemiyordu. Cesaretini topladı
ve Feride’ye kaçalım diye haber gönderdi. Kahramanımız
bunu söylerken kafasında birçok senaryo tasarlamış ancak
olumsuz olanları kabullenmek istememişti. Feride’nin ceva-
bı da olumsuz olunca etkisinden çıkması da kolay olmadı. Bu
hikâyenin de sonu imkânsızlıkları ne kadar farklı da olsa Ay-
la’nınki gibi trenlerde son buldu ve hayallerde sınırlı kaldı. Iki
gönül bir oldu ancak samanlık seyran olmadı. “Uzun Hikâye”
bunu bize en etkili yolla anlatmış oldu.
Esmanur Arslan
Abidin Nesimi Fatinoğlu Anadolu Lisesi
Beylikdüzü
* * *
MUSTAFA KUTLU’DA HAYAT
Her birimiz, kendi ufak hayatlarımızda belki birilerine
bir sihirli değnek oluyor belki de sadece kendimize yetecek
kadar ışık saçıyoruz. Hayatın sadece basit bir yaşam süresi
olmadığının hepimiz farkındayız. Mustafa Kutlu’nun okudu-
ğum her kitabında ben bunu iliklerime kadar hissettim. Size
de bu hayat kavramının paslı öyküsünü anlatayım biraz. Bir
anne ve elbette bir baba. Bir süre sonra da yavru bir kuş. Ki-
misi el bebek gül bebek iken kimisi bir kuş dahi değil.