Page 97 - Mustafa Kutlu Panel Metinleri
P. 97
96 HIKÂ YEMIZIN Y ARIM ASIRLIK YERLI SESI : MUSTAF A KUTL U
Mustafa Kutlu küçük yaşından beri hayattaki bağlantıla-
rından birini kaybetmiş: babasını. Ki bence bu yüzden “baba”
figürü kitaplarında biraz daha baskın. Bunu iki örnekle des-
teklemek isterim: Mustafa Kutlu’nun “Uzun Hikâye” adlı
kitabındaki hem Pehlivan Sülüman hem de Ali. Koruyucu,
kollayıcı, korkusuz... Yine Mustafa Kutlu’nun “Ya Tahammül
Ya Sefer” adlı kitabında Veysel ve Ilhan, babalarının izinden
giderek onların mesleğine kavuşur, onları birer örnek birey
olarak görür.
Ne de olsa hayat sadece bir anne, bir babadan ibaret de-
ğildir. Büyümemiz, âşık olmamız, çalışmamız ve gerekirse
ölmemiz… Hayatın altı boş heveslerine yenik düşüp mutlulu-
ğumuzu kaç kez kaybetmişizdir? O burun kıvırdığımız mutlu,
küçük köy hayatından sıkılıp, bir beyaz yakalı olmak uğruna
büyükşehirlerde az aramadık mutluluk kelimesini. Kötü pat-
ronların ruhlarındaki çürümüş sigara dumanını hiç mi hisset-
medik?
Peki ailemiz? Özellikle gençliğimizde ailemizdeki insan-
ların davranışlarından, mesleklerinden belki ağızlarından
çıkan her bir cümleden dahi nefret edebiliriz. Ama şunu da
unutmamak lazım: Geçmişimiz ne ise geleceğimiz de odur. Hiç
kimseyle konuşmak istemeyiz belki kendi içimizde, kendi ufak
mağaramızda yaşamak isteriz. Hayatta karşımıza çıkacak saygı
nedir bilmeyen insanlar inançlarımıza, yaşam tarzımıza saygı-
nın kuşyemi kadar kırıntısını bile göstermeyeceklerdir.
Hayatta ciğerlerimize işlenen makine yağları, havanın o
kasveti bizim ömrümüzmüş aslında yaşadıkça anlıyoruz.
Ölüm… Hayatın en kara kavramı. Mustafa Kutlu, “Toprağa
dön!” der. Zaten senin olana, senden hiç kopmamış olana. Hu-
dudullah’a, Amentü’ye. Dini yozlaştırarak inananlardan değil.
Sadece kendi içinde olana. O ona ne yapmış, şuradaki neyi
deniyor derken hayatımız incecik bir cambaz ipinde oyna-
yan cambaza dönüyor. Eğer bir cambazsak denge çubuğumuz