Page 23 - Bugünden Yarına Türkiye'de İngilizce Öğretimi Çalıştayı
P. 23

Bugünden Yarına Türkiye’de İngilizce Öğretimi Çalıştayı



               dönütler  veriyor  olsak  da  seviyeleri  birbirine  yakın  öğrenciler  az  sayıda  olduğu  için
               aktivitelerin  etkililiği  arzu  edilen  düzeyde  olmayabilmektedir.  İngilizce  ders  saatlerinin  az
               olması  ve  müfredatın  yoğun  olması  nedeniyle,  konuşma  ve  dinleme  aktiviteleri  ilk  feragat
               edilen  ya  da  süresi  azaltılan  etkinlikler  konumuna  gelebiliyor.  Uygulama  sınavlarında
               öğrenciler  “hazırlıklı  konuşma”  yapabiliyor  olsalar  da  okul  dışında  yabancı  dile  maruz
               kalmadıkları  için  dinleme  becerisi  ortalamalarının  daha  düşük  olduğunu  görebiliyoruz.  Not

               alma,  zihinsel  çeviri  yapma,  dinlemeye  başlamadan  önce  soruları  okuma  gibi  üstbilişsel
               stratejilerin  derslerde  öğrencilerle  paylaşılması  ile  dinleme  endişesi  bir  nebze  azaltılabilir.
               Ancak, sınırlı ders saatlerinde müfredatı yetiştirmeye, uygulama sınavlarını gerçekleştirmeye,
               ortak  sınavlara  ve  LGS’ye  öğrenciyi  hazırlamaya  çabalarken  öğrencilerin  öğrenmelerini
               düzenlemeye faydalı olacak strateji öğretimini yapabilmek mümkün olamamaktadır.

                      Öğrencilerin  çoğu  müfredatın  sıkıcı  olduğunu  düşünmektedir.  Öğrencilerin  iç
               dünyalarına hitap edebilecek ünitelerin ve materyallerin geliştirilip müfredatın güncellenmesi

               gereklidir.  Günlük  hayatta  öğrencilerin  sıklıkla  karşılarına  çıkan  –çevrimiçi  oyunlar  olabilir-
               içeriklerin materyal tasarımında kullanılması, öğrenciyi dil öğrenme sürecine dahil ederek içsel
               motivasyonunu artırabilir. Bunun yanı sıra, öğretmenlerin sınıfa İngilizce videolar getirmeleri,
               öğrenciye  olumlu  dönüt  vermeleri,  öğrencinin  başarısını  takdir  etmeleri,  akran  öğretimini
               yaygınlaştırmaları, konuyu senaryolaştırmaları ve günlük hayatta hedef dilin kullanımını teşvik
               etmeleri  öğrencinin  dil  öğrenmeye karşı  olumlu  tutum  geliştirmesini  sağlayacaktır.  Öğrenci
               hedef dili ne kadar çok bilirse içsel motivasyonu da o oranda artacaktır.

                      Ana  dil  bağlamında  yetkinlik  de  hedef  dilin  öğrenilmesine  zemin  hazırlayan

               unsurlardan biridir. Sınıflarımızda farklı uluslardan öğrenciler olsa da ana dilimiz olan Türkçe
               ve  İngilizce  müfredatının  paralel  ilerlemesi  anlamlı  öğrenmeye  imkân  tanıyacaktır.  Örneğin,
               ana dilde sıfatlar konusu ortaokul 7.sınıf müfredatında iken hedef dilde ilkokul müfredatında
               kendisine yer bulmuştur. Aynı zamanda, ilkokul İngilizce ders kitaplarındaki aitlik zamirlerinin
               kullanıldığı  cümle  örnekleri  de  hedef  dilin  öğrenilmesini  ve  anlamlandırılmasını
               zorlaştırmaktadır.  Kalabalık  sınıf  mevcutları  da  dilin  öğrenilme  sürecini  zorlaştıran  diğer  bir
               unsurdur. Öğrencilerden beklenen gelişim eğilimi sınıfların mevcutlarıyla ters orantılıdır.


                      Uygulama  sınavlarının  yürütülmesi  çerçevesinde,  MEB  İngilizce  öğretmenleriyle
               senaryolar  paylaşmış  olsa  da  değerlendirme  sürecinin  standardize  edilmesi  büyük  bir
               ihtiyaçtır.  İngilizce  öğretmenleriyle  her  bir  beceri  için  değerlendirme  rubriği  paylaşılmalıdır;
               böylece  öğrencilere  verilen  not  gerekçelendirilip  meşrulaştırılabilir.  Mevcutta  ise  okul/ilçe
               zümrelerinde  uygulama  sınavlarının  nasıl  değerlendirileceğine  yönelik  yerel  kararlar
               alınmaktadır  ve  genellikle  bütüncül  bir  yaklaşım  benimsenmektedir.  Bunun  yerine  “görev
               başarımı” dahil olmak üzere kriterlerin belirlenip standardize edildiği bir rubrik  kullanılması
               gereklidir.


                      Ders kitaplarında dört dil becerisi; entegre edilmiş şekilde etkinliklerde yer almalıdır.
               İşlev  odaklı  dil  öğretimi  ve  dilbilgisinin  konuşma  ve  okuma  becerisi  üzerinden  örtük  bir
               şekilde  öğretilmesi  gereklidir.  Dil  yetisi  iletişimsel  yeti  için  ön  koşuldur.  Öğrencilerde  üst


                                                                                                        23
   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28