Page 83 - Mustafa Kutlu Panel Metinleri
P. 83
82 HIKÂ YEMIZIN Y ARIM ASIRLIK YERLI SESI : MUSTAF A KUTL U
bir ailedir. Kültürü oluşturan unsurlardandır. Medeniyettir.
Bu sözleriyle birçok şey anlattığını düşünüyorum. Ve bu sö-
zünden yola çıkarak da Kutlu’nun taşrayı işlediği kitaplarıyla
bağlantı kurabiliyorum. Anadolu insanını, insandan çıkıp ai-
leyi, geleneksel aile yapısını ve bu yapının getirdiği gelenek-
sel yaşam biçimini; yemek olsun, giyim kuşam olsun, eğlence,
din, iş… Taşrada olabilecek bütün insan hayatı parçalarını
Kutlu’nun taşra konulu kitaplarında görebilirsiniz. Kasabada
yaşayan insanlar topluluğuna bir aile diyebilirsiniz ancak bir
şehrin tamamındaki insanların bir aile olduğunu söylemek
zordur. Ele avuca sığmayan bir büyüklüktedir şehir. Gelenek-
lerimiz, kültürümüz taşra hayatının var olduğu dönemlerde
doğmuştur. Elbette kültürümüzü oluşturan faktörlerden bi-
ridir taşra. Taşra hayatının tadını bilen ve bununla büyüyen
Kutlu, geleneklerimizin taşrada doğduğunun da farkındadır.
Onun gibi bizler de farkındayız aslında, olmamız gerek. Top-
lumu konusu yapan Mustafa Kutlu, gelenek göreneklerimizi
bariz biçimde kitaplarında işlemiştir. Birçok eserinde taşrayı
anlatan Kutlu, eserlerinde bunu nasıl anlatmıştır? Kutlu’yu
araştırırken haber sitelerinin birine verdiği bir röportajda
şöyle bir sözüyle karşılaştım: Taşranın ahengi bir yeraltı neh-
ri gibidir. Üstündekileri besler, büyütür ama gücünün sırrını
açığa vurmaz. Taşranın insanları beraberdir, birbirine yardım
eder, birlikteyken güçlüdür. Gücünün sırrını açığa vurmaz,
deyişiyle bu insanların -topluluğun- kalkınma gücü olsun,
insanını savunma gücü olsun… Güç konusunda bir gösterişe
ihtiyaç duymadıkları için, gösteriş yapmak istemedikleri için
güçlerini diğer insanlar -taşranın dışındakiler- anlayamaz,
onlara belli ettirmezler. Yazarımız da bunun farkındadır. Iyi-
ler Ölmez’in Civan hikâyesinde kasabadakiler bir araya gelip
Civan’ın ev sahibi olmasına yardımcı oluyorlar, evini döşerler,
maddi açığını kapatırlar ve daha fazlası… Sıtkı hikâyesinde
de Sıtkı’nın yalnızca geceyi geçirmek için uğradığı kafede kal-