Page 134 - Mustafa Kutlu Panel Metinleri
P. 134
HIKÂ YEMIZIN Y ARIM ASIRLIK YERLI SESI : MUSTAF A KUTL U 133
adlı eserinde farklı bir bakış açısıyla irfanın bize neler kattığı-
nı savunur: “Irfan sahibi insan, kendini ve çevresini daha iyi
14
anlayarak hayatı daha anlamlı hale getirebilir.” Görüldüğü
üzere Mustafa KUTLU’nun eserleri bu “irfan” temeline sadık-
tır her zaman. Her bir satırı bundan yola çıkılarak yazılmış-
tır. Peygamber efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (sav) “Ilim
Çin’de dahi olsa gidip alınız.” demiştir. Irfan yoksunu bir mil-
let, önce gerilemeye ve sonra da yok olmaya mahkûmdur. Biz
Türkler ve Müslümanlar, geçmişimizdeki gururlandırıcı tari-
hin bir tezahürü olarak sahip olduğumuz ve olmamız gereken
“irfan” gücü ile yüzyıllar boyunca destanlar yazdık. Irfanını
kaybeden ulus kültürünü, kültürünü kaybeden ulus varlığını
ve kendini kaybeder. Işte böyle mühim bir mevzunun taşıyıcı-
sı olan Anadolu’nun bir temsilcisidir yazar. Taşrada bir köyde
başlar hikâyeleri, Bulgaristan’dan bir göçe kadar devam eder.
Hikâyeleri, bu milletin kimliğinin ustaca yansıtılmış halidir.
Türk ve Islam değerlerinin irfanı demişken, bizim tarihimizde
darda kalana yardım ve açı doyurmak vardır. Osmanlı Devleti
üç kıtaya yayılmış ve altı asır ayakta kalmış bir devlet oluşunu
onun ele geçirdiği yerleri işgal edilmiş değil fethedilmiş yerler
yapan Istimalet Politikası’na borçludur. Hoşgörü, kılıçlarla de-
ğil gönüllerle topraklar kazandırmıştır ona. Daha o topraklara
ayak basmadan orayı fethetmiş olur zaten. Işte bize tamamen
Batı’dan gelen bencil, nankör, merhametsiz ve çıkarcı anlayı-
şın biz Türkler ve Müslümanlar ile alakası bulunmamaktadır.
Iyiler Ölmez’de hep bunun altını çizer. Yazar birçok konuda
Batı’dan geleni reddeder, karşı çıkar. “Vatan Yahut Internet”
adlı eserindeki çatışmalar bu “Batıyı Reddediş-Irfanı Kabul-
leniş” kıyaslamasının en bariz örneklerinden biridir. Hikâye-
lerinde bizde olanı hatırlatır. Bir benzetme olarak, ”Irfanına
sahip çık.” diye bağırır adeta. Bunu “Hayali Olarak Eleştirilen-
ler” ve “Gerçek Karakterler” olarak özetleyebileceğimiz iki tip
14 Beyhude Ömrüm: Sayfa 92