Page 134 - Hikâyemizin Yarım Asırlık Yerli Sesi Mustafa Kutlu
P. 134

134    HIKÂ YEMIZIN  Y ARIM  ASIRLIK  YERLI  SESI :  MUSTAF A  KUTL U

           karakter  arasındaki  çatışmalardan  yararlanarak  yapar  hep.
           Hikâyelerini yayımlamaya başladığı ilk günden -özellikle de
           1950 lı yıllardan itibaren toplumsal değişim ve dönüşümleri,
           gündelik hayat içerisindeki sorunları, modernleşmeyle birlik-
           te yitirilen geleneksel değerleri, çarpık kentleşmeyi, taşranın
           dönüşmesini yine insan üzerinden anlatmayı kendine düstur
           edinmiş bir yazardır. O, bu olayları ele alıp tahkiye ederken
           sorunlara çözüm sunmayı da ihmal etmez. Anlattığı kişilerin,
           mekânların ve olaylar bizzat yaşadığımız topraklardaki ger-
           çeklikten devşirmedir. Bunun sebeple ilk hikâyelerinden en
           son yayınladığı hikâyeye kadar elimize aldığımız her kitapta
           okuduğumuz her öyküde kendimize, bizi biz yapan değerlere
           rastlamak mümkündür. “Bir günümüz hikâyecisi olarak geç-
           mişe bir yerinden bağlanmaya, geleneği araştırmaya çalıştım.
           Şarkta sanat iki şeyin peşindedir: Hikmet ve ahenk. Şiirden
           mimariye minyatürden kıssalara kadar bu iki unsurun bütün
           sanat faaliyetlerine esas teşkil ettiği görülür. Hikmet bir mev-
           hibedir. Ilahi metinler kadar âlemde de vardır. Allah dostların
           görünür kalbe iner. Kulun mücadele ve riyazeti, kalbin safiye-
           ti, fiildeki ihlas hikmete açık olmanın ön şartlarıdır. Hikmet
           bir kavrayıştır, Bir eriş’tir. Bir kere söylenir ve daha sonraki
           nesillere çeşitli kılıklarla bürünmüş olarak ulaşır. Ahenk de
           bir  keşiftir.  Rengin,  sesin,  sözün,  hacmin,  hareket  ve  ritmin
           keşfi. Unsurları birbiri ile olan münasebetinde görülen eşsiz
           uygunluk. Hikmet, çokluk belli bir ahenk mecrasında kendini
                     15
           belli eder.”  sözleriyle yakalamaya çalıştığı şeylerin daha iyi
           farkına varabiliriz. Ya Tahammül Ya Sefer’de davalarımızın ve
           hayallerimizin, yaşamlarımızı ve kaderlerimizi nasıl etkiledi-
           ğini gözler önüne serer. Yoksulluk Içimizde’de farkına bile var-
           madan içimizde büyüyen hırs damarını ve aslında özümüzün
           bu olmadığını anlatır. Yine Yoksulluk Içimizde adlı hikâyesin-
           de kullandığı diyalogları keskin hatlarla bölen betimlemeler,
           15  Tosun, Mustafa Kutlu Öykücülüğü: Sayfa 11
   129   130   131   132   133   134   135   136   137   138   139