Page 122 - Mustafa Kutlu Panel Metinleri
P. 122
HIKÂ YEMIZIN Y ARIM ASIRLIK YERLI SESI : MUSTAF A KUTL U 121
nasıl koruyabilir, onu nasıl örnek almayabilir? O da babası
gibi çocuğuna aynı muameleyi uygulayacaktır ve karşımızda
içinde bir boşluk ile büyümüş, o boşluğu da babasından gör-
düğü bu yanlışlarla dolduran koca bir aile. Yazar da kitapla-
rında bu yüzden buna son vermek istiyor.
Son olarak fikirlerimi toparlayacak olursam şunları söy-
leyebilirim: Kutlu, bize ailenin değerini ve önemini kitapla-
rındaki bu aile tipleriyle anlatmaya çalışmış ve eserindeki
gibi olumsuz aile yapılarının son bulması gerektiğini eleştirel
bir bakış açısıyla sunmuştur aslında. Ben bu aileleri okurken
yazarın bizlere anlatmak istediği aile yapısını oldukça iyi an-
ladım ve yazara bu görüşlerinde hak verdim. Bence bizlere
anlatmak istediği aile yapısı oldukça değerli.
Ecrin Öztürk
Prof. Dr. Mümtaz Turhan
Sosyal Bilimler Lisesi
Hazırlık C 363 Bahçelievler
* * *
MUSTAFA KUTLU’NUN HİKÂYELERİNDE KÖYDEN
KENTE GÖÇ SORUNSALI
Mustafa Kutlu “göç” kavramını sıkça işlemektedir. Köyün-
den uzak şehirlere ekmek parası için çıkmak zorunda kalan
insanın derdini, tasasını, acısını ve şehre tutunma çabasını
pek çok hikâyesinde işler. “Rüzgârlı Pazar” adlı hikâyesinde
“Köyden Kente Göç Sorunsalı”nı açıkça okumaktayız. “Ana-
dolu” ve “bozkır” ifadeleriyle hangi toprağa ait olduğunu dile
getiren yazarımız, özellikle “Rüzgârlı Pazar” adlı hikâyesinde
iğde ağacını, köyünden şehre bir vesile ile savrulmuş Anado-
lu evladına benzetmektedir. Onun için bozkır çocuğu ile iğde
arasında müthiş bir benzerlik vardır. Hikâyede bu benzerliği
şu şekilde ifade etmektedir: “ Iğdenin dalları yerdedir; çünkü
bozkırın kıraç göğsüne kök salarak ayakta durmayı öğren-