Page 123 - Hikâyemizin Yarım Asırlık Yerli Sesi Mustafa Kutlu
P. 123

HIKÂ YEMIZIN  Y ARIM  ASIRLIK  YERLI  SESI :  MUSTAF A  KUTL U  123

           dir. Köyde yaşama tutunmaya çalışan ahali, geçim derdinden
           büyük  kentlere  göç  etmek  mecburiyetinde  kalır.  Kutlu’nun
           hikâyelerinde köylerinden bilmedikleri, ait olmadıkları şehre
           gidenlerin hayatları anlatılır. Kalabalıklaşan şehirler, nüfusu
           azalan köyler… Göçün bir yönü de şu şekilde karşımıza çık-
           maktadır: Hemşehirler, şehrin bir yönünde toplanırlar, «Bir
           güz günü, iki yorgan, bir döşek»le büyük şehre gelen kahra-
           manlarımız -ki burada Rüzgârlı Pazar’daki Recep’i anmamak
           olmaz. Köylülerinin hemşehrileri için tuttuğu bir göz odacığa
           göç eder. Iş sahası inşaat işçiliği, hamallık... Para yeterli gel-
           miyor.  Şehre  alışmaya  çalışan  hikâye  kahramanları,  sürekli
           bir şaşkınlık ve karşılaştırma hâlini yaşamaktadırlar. Alıştık-
           ları düzen şehre uymuyor, şehre anlam yüklemeye çalışmak,
           kahramanları çok yormuyor. “Rüzgârlı Pazar”da Kutlu, bu du-
           rumu şu şekilde özetlemektedir: “Recep Efendi köy ile kenti
           mukayese etmeye başlar. Karşılaştırma bereket boyutunda.
           Şehirde yol parası. Her şey kiloyla, kese kâğıdı ile poşetle az
           az alınır. Alınacak şeylerin ardı arkası kesilmez. Odun, kömür,
           çocukların üstü başı, elektrik, su... Ne yana dönsen para... Tüm
           bu telaş içerisinde köyünün bolluğu, bereketi, burnunda bu-
           ram buram tüter. Sonunda dertten tütün müptelası olur. Dert
           sahibi olur. “ Şehir, Mustafa Kutlu’nun hikâye kahramanlarını
           hasta eder. Güç, hasretlik, hayat şartları, Anadolu insanının
           içine dert verir. Mesela “Rüzgârlı Pazar” adlı hikâyede kahra-
           manımız Recep, şehrin çürütücü nemi sayesinde verem has-
           tası olur. Kutlu’nun hikâyelerinde kapitalist düzenin, sanayi-
           leşmenin,  ucuz  ve  sahte  hayatın  eleştirilerini  görmekteyiz.
           Yazarımız ‘yokuş’ ifadesini sıklıkla kullanmakla köyden kente
           göç edenlerin hayatlarını, çarpık kentleşmeyi, kalabalık, çir-
           kin gecekondulaşmayı da anlatmaktadır.
                                                    Ecrinnur Temel

                                              IHKIB Yenibosna MTAL
                                                    9/A Bahçelievler
   118   119   120   121   122   123   124   125   126   127   128