Page 123 - Mustafa Kutlu Panel Metinleri
P. 123
122 HIKÂ YEMIZIN Y ARIM ASIRLIK YERLI SESI : MUSTAF A KUTL U
miş bir Hüda-yı Nabit’tir. Nazlanmaz, tahammül eder, yüksek
sesle konuşmaz fısıldaşır, cezbetnez, yalnızlığı bilir... ‘ diyerek
uzun uzun iğdenin özelliklerinden bahseden yazarımız, esa-
sında Anadolu çocuğunun huyunu anlatmaktadır. Iğde ağa-
cının tüm özelliklerini ayrıntısına kadar vermiştir. Buradaki
maksat, Anadolu insanın doğal özelliklerini anlatmaktır. Tüm
yeşillikler, yeşile has ne varsa hürmetimiz vardır derken, tüm
o güzellikler içerisinde Anadolu insanının mizacını, ruhunu
ve karakterini en iyi yansıtan ağacın iğde olduğuna o kadar
emindir ki, bu düşüncesini, şu şekilde açıklamıştır: «Bizim
dil-i perişanımız dikeni sert, meyvesi kekre, gölgesi nekes,
mektup-medrese kaçkını bir çalı irisiyle beraberdir. Ya, efen-
di... Işte böyle... Iğde deyip geçmeyeceksin. Kokusuyla tüm di-
ğer çiçekli ağaçlara galebe çalan iğde ağacı, asaletiyle de dik-
kat çekmede ve işlevi, hafif, latif ve ötelerden haber getiren
bir rayiha ile bozkır rüzgârlarını okşar. “ “Haşarı bozkırların
tabiatından bir parça” olarak tanımlanan iğde ağacı ile Ana-
dolu insanının esas yurdunun şehirler değil, bozkır olduğu da
ifade olunmaktadır. “Rüzgârlı Pazar “da işte birer iğde ağacı
gibi bozkırdan şehre bir şekilde göç etmiş gariplerin hikâye-
sini anlatmaktadır. Kahramanımız Duran Demir, 11-12 yaşla-
rında büyük şehre yeni gelmiş bir bozkır çocuğu, “Gözü açıl-
mış sığırcık yavrusu. “ Yani henüz saflığı ile dokunulmamış,
tertemiz, vahşi şehir hayatının yutuculuğundan habersiz.
Çocuk kalbi henüz olabildiğince melek, olabildiğince masum.
Duran da Yozgatlı bir Anadolu çocuğu. Babası Recep. Onun
bunun yanında çobanlık ediyor. Köylüler, bunu bir yoksul
kızla evlendiriyor, 3 çocukları oluyor, ölüyor. Bizim Duran
dördüncü adını o sebepten Duran koyuyorlar. Yoksulluğun
acısını, annenin, babanın, yuvalarındaki çocukların çektiğini
ifade eder, Mustafa Kutlu. Kahramanımız Duran da böyle. Fa-
kir bir ailenin fakir çocukları, fakir çocukluk yaşar. “Yoksulluk
ateşten gömlek. “ der yazarımız. Bu giysi hepsinin üzerinde-