Page 37 - Arge Bülteni Temmuz 2019
P. 37

Bilgi Kuramı, Meslekler ve Paydaşlar

            Yeni eğitim modelinde bilgi kuramına da çok önem verildiğini anlatan Selçuk, başarının sadece sınavdan iyi not olmak
          olmadığının altını çizdi. Bakan Selçuk, şöyle devam etti: “Çocuk öğrendiklerini sınavda tekrar ettiğinde başarılı sayılıyor.
          Başarılı olmakla muvaffak olmak ayrı şeyler. Başarı sınav sonuna kadar olan şeylerle ilgili daha çok… Muvaffakiyet; bir
          şeye vakıf olmak, içselleştirmek ve ömrünce öğrendiği şeylerin icraatlarına yansıması ve öğrendiği şeylerin ona yoldaşlık
          etmesi demek. Bu sebeple çocukların muvaffak olabilmeleri için ‘Ne?’ sorusunun yanı sıra ‘Ne öğrendin, nasıl öğrendin,
          ne biliyorsun, nasıl biliyorsun, nasıl bildiğini nereden biliyorsun, yani bildiğini nasıl biliyorsun?’ sorularını önemsiyoruz. Bu
          programı yaparken 1 ve 8. sınıf arası için de program hazırladık. Onun da zamanı geliyor. Çünkü ilkokul, ortaokul, lise hatta
          yükseköğretimle ilişkilendirip bir yol harikası çıkardık. Bütün eğitim basamaklarının birbiriyle işlevsel olarak ilişkilendirilmesi
          gerekiyor ki yaptığımız şey o. Yaptığımız şey çocuğun toplumla ilişkisini sağlamak.”
            Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, öğrencilerin meslek seçiminde zorlandığı konusunda şikâyetler geldiğini belirterek,
          bunun çözümü için öğrencinin kendisini tanıması adına fırsatlar yaratılacağını söyledi. Yeni eğitim modelinde bu sorunun
          çözümüne yönelik de çalışmalar olduğunu belirten Selçuk, şunları kaydetti: “Etkin bir yönlendirme sistemine ihtiyacımız
          var. Bunun için öğretmen eğitimlerinin bir noktaya gelmesi gerekiyor, kariyer ofislerinin biçimlendirilmesi gerekiyor. Bütün
          bunlar yapılırsa etkin yönlendirme olur. Bütün bunları tabii ki yaparız. Okul profili meselesi, portfolyo meselesi, e-rehberlik
          sistemi zaten yapıp bitirdiğimiz meseleler. Seçmeli alan dersleri, kariyer ofisinin olması, kariyer rehberlik çalışmalarının
          yaygınlaştırılması ve bunun için bir yazılım altyapısının oluşturulması da son derecek kritik. Bütün bunları devreye sokabiliriz
          ki çalışmalar sürüyor.”

            Selçuk, yeni ortaöğretim modelinin toplumun bütün paydaşlarıyla beraber ve uluslararası alanda çalışmalar yapan
          uzmanlarla  istişare  edilerek  hazırlandığının  altını  çizdi.  Bakan  Selçuk,  şunları  aktardı:  “Tüm  yapılanları  sadece  bir  ders
          çizelgesi  değişimi  olarak  yorumlamak  doğru  olmayabilir.  Bir  ekip  olarak  aylarca  beraber  çalıştık.  Taksonomi,  birtakım
          uluslararası derece sistemlerini bilmeyi, program geliştirmenin birçok boyutunu bilmeyi gerektiren bir iş bu… Bu sadece
          çizelgeye bakıp şunlar varmış, bunlar yokmuş meselesi değil. Bu Türkiye’nin ekonomisiyle ilgili bir mesele… Bu Türkiye’nin
          2023’te, 2030’larda, 2040’larda, 2053’te nasıl bir fotoğrafa ihtiyacı olduğuyla ilgili bir mesele…”

            Pilot  çalışmalarının  birkaç  aydır  bazı  şehirlerde  sürdüğünü  belirten  Selçuk,  dünyada  geçerli  olan  sertifikalar  için
          hazırlıklarının  devam  ettiğini  söyledi.  Sertifika  programlarının  mutlaka  okulun  içinde  alınması  gerekmediğini,  uzaktan
          öğretimle  de  bazı  sertifikaların  alınabileceğini  dile  getiren  Selçuk,  “Çünkü  bugünün  dünyasında  birçok  sertifika  dijital
          sertifikalara dönüşmüş durumda. Bunları akredite olarak ortaya koyan kuruluşların sertifikalarını okul içinde ya da dışında
          sayacağız ve değerlendirmeye alacağız.” dedi.

            Millî  Eğitim  Bakanımız  Ziya  Selçuk,  liselerdeki  yeni  eğitim  modeline  göre  ilk  üniversiteye  giriş  sınavının  2024’te
          yapılacağını belirtti. Selçuk, öğrencilerin biriktirdiği portfolyonun önemli olduğunu vurguladı. Bir çocuğun ilkokuldan, okul
          öncesinden itibaren birçok şey ürettiğini anlatan Selçuk, “Peki bu ürettikleri nerede? Hangi tarihte, hangi konuda, neyi almış,
          neyi biriktirmiş? Dünyadaki yükseköğretim sistemlerinde şunu görüyoruz. Bu sistemler lise mezunu gence diyor ki, ‘Şu ana
          kadar ne yaptın, dosyanı görelim bakalım.’ Bizim sistemde bunu sorduğumuzda böyle bir dosya yok. Bunu nasıl yapabiliriz?
          Bunu  hazırladık,  yazılım  altyapısı  bitti,  pilot  çalışması  sürüyor.  Her  bir  çocuğumuzun  ilkokuldan,  ortaokuldan  itibaren
          sosyal, duygusal becerileri de dâhil olmak üzere bunlarla ilgili ortaya koyduğu projeler de dâhil olmak üzere bu portfolyada
          yerini alacak.” diye konuştu.

            Bakan Selçuk, bu süreçte öğrencilerin görüşlerini aldıklarını ve tartıştıklarını anlatarak, şu bilgileri verdi: “Bize diyorlar ki
          ‘Tamam çok güzel ama üniversite sınavı böyleyken nasıl olacak?’ Kritik soru şu anda bu. Türkiye, okulları arasındaki imkân
          ve öğrenme farkı yüksek olan bu ülke. Bu tür ülkelerde de sınav araç olmaktan çıkar amaç hâline gelir. Eğer biz okullarımız
          arasındaki imkân farklılıklarını azaltırsak belirli bir süreç içerisinde bütün dünyada belli ülkelerde örnekleri somut olarak
          görüldüğü gibi bizde de sınavın baskısı azalacak. Özellikle mesleki teknik eğitime yatırdığımız yatırımlarla orada yaptığımız
          çalışmalarla bu sistemin daha esnek olmasına katkı sağlıyoruz. Sonuçta ne bekliyoruz; sınav sisteminin zaman içerisinde
          baskısının azalmasını. Elbette bütün dünyada sınav var. Bizde de olacak ama sınav gerçek mahiyetine bürünecek, yani amaç
          hâline gelmeyecek araç olacak. Bunun için biraz zamana ihtiyacımız var. Çünkü çok ciddi finansal yatırım bekleyen bir iş.”







       36     AR-GE B LTENİ ’19
   32   33   34   35   36   37   38   39   40   41   42