Page 68 - YEDİ TEPE YEDİ RENK

66 YEDİTEPE YEDİ RENK

Serkan AZAP
DENEME Çekmeköy RAM Müdürü

BİTMEYEN GECE

Mitat Enç (1909-1991) Türkiye’de özel eği- dunda geçirmesini tavsiye ederler. İşleri
tim alanında yapmış olduğu öncü faa- bozulmuş bir tüccar olan babasının eko-
liyetler ile tanınır. O aynı zamanda gay- nomik bunalımını da göz önüne alan ya-
retli bir akademisyen ve güçlü kalemiyle zar “tek başına” çıktığı bir tren yolculuğu
de başarılı bir edebiyatçıdır. Mitat Enç’in neticesinde Türkiye’ye döner. Bu ilk yurt
Bitmeyen Gece adlı eseri, odak noktası dışı gezisi ve akabindeki yurda dönüş, ya-
eğitim olan otobiyografik bir çalışmadır. zara çoğunluğu sosyolojik olmak üzere
Yazarın, eşi Sabahat Enç’e ithaf ettiği bu geniş çaplı bir dizi gözlem, tespit ve kıyas
eserin ilk basımı 1983’te yapılmıştır. Yirmi yapma imkânı sunar. Bu sırada Gaziantep
bir bölümden oluşan eserin başında ya- Amerikan Hastanesinde çalışmakta olan
zara ait bir ön söz, sonunda da kızı Zey- Mr. Isely adlı bir aile dostu yazara İngilizce
nep Enç Sinkil’e ait bir “En Son Söz” bu- dersleri vermeye başlar. Mr. Isely hemen
lunmaktadır. her karşılaşmalarında da yazara “Belki de
bu hastalık yoluyla Tanrı’nın kendisine bir
Kitap, en öz ifadeyle, gözlerini kaybeden
bir gencin kendisi gibi nice görme engel- görev verdiğini, memlekette yoksulluk
linin hayatını değiştirebilmek için kendi içinde yaşayan binlerce körün var oldu-
hayatını değiştirme serüvenidir. Mitat ğunu, kendisinin onlara aydınlığın yolunu
Enç yirmi bir yaşında İstanbul Üniversite- gösterebileceğini” söyler. İşte yazarın ha-
si Hukuk Fakültesi birincisi sınıf öğrenci- yatını yeniden şekillendirme hevesinin al-
siyken ilk belirtileri göz kızarıklığı ve baş tında yatan itici güç, bu sözlerdir aslında.
ağrısı olan –kendi deyişiyle– “nedeni be- Bunu kafasına kazıyan yazar yaklaşık bir
seneyi memleketinde geçirir ve yine “tek
lirsiz bir illet” neticesinde görme yetisini başına” yaptığı bir yolculuk sonrası Viya-
kaybeder. İstanbul’daki tedavi çabaları bir na’ya döner. Tekrar ameliyata girer ancak
sonuç vermeyince bir yakınıyla beraber bu ameliyat da diğerleri gibi bir sonraki-
Viyana’ya gider. Viyana’da tedavi olma ni işaret etmek suretiyle hayal kırıklığıyla
çabaları aylarca sürer. Sürekli hastanede sonuçlanır. İşte bu son ameliyattan son-
kalmanın verdiği zahmet yüzünden has- ra yazar “körlüğü” kabullenir ve artık bu
taneye yakın bir pansiyona yerleşir. Bu kabullenmişlik doğrultusunda hareket
pansiyonun sahibi yazarın yeni yaşamını etmeye başlar. Körlüğü kabullenemediği,
şekillendirme sürecinde en büyük des- bunun geçici bir süreç olduğunu düşün-
tekçilerinden biri olan Frau Strauss adlı düğü günlerde Frau Strauss’un teklifine
bir bayandır. Frau Strauss kitap boyunca rağmen gitmeyi reddettiği Viyana’daki
oldukça ince düşünceli, fedakâr, iyilikse- körler okulunu bu kez kendi isteğiyle zi-
ver ve en önemlisi de bir “iş ahlâkı abide- yaret eden yazar, bu okulu yakından takip
si” olarak karşımıza çıkmaktadır.
etmek için okula kaydolmak ister. Karşısı-
Viyana’da girişilen tedavi süreci olumlu na çıkan birkaç bürokratik engeli ev sahi-
bir sonuç vermez ve doktorlar yazara bir besi Frau Strauss’un girişimleriyle aşar ve
sonraki ameliyatın bir sene sonra yapı- okula kaydolur. Yazarın asıl amacı kurum-
labileceğini, bu zaman aralığını da yur- daki işleyişi gözlemleyerek Türkiye’de de

Özel Eği ̇ti ̇m ve Rehberli ̇k Dergi ̇si ̇