Page 76 - Hikâyemizin Yarım Asırlık Yerli Sesi Mustafa Kutlu
P. 76

76    HIKÂ YEMIZIN  Y ARIM  ASIRLIK  YERLI  SESI :  MUSTAF A  KUTL U

           bileceğimiz,  koklayıp  içimize  çekebileceğimiz  mesafedeyse,
           dahası halen daha sağ ve yanımızdaysa, sözü geçen özlemle
           empati kurmamız, anlam vermemiz, neden dinmediğine akıl
           erdirmemiz zor gözüküyor. Fakat maalesef ki durum bu ol-
           muyor. Örnek verecek olursak gençliğimizi, çocukluğumuzu
           devasa bir hasret ile özlüyor oluruz bazen ve bu özlem bize
           o zamandan karakterlerle, belki de aynı yerde buluşup kavu-
           şursak bu açlığın dineceğini düşündürür. Fakat bana mısın
           demez o günleri, o zamanla aynı keyfi yad etmemize yeterli
           olmaz. Bana sorarsanız özlem; açlık, susuzluk kadar insani
           fakat onlardan çok daha huysuz ve inatçı.
               Ne kuru ekmekle bastırılıyor ne bir yudum su ile tatmin
           ediliyor; hep orada duruyor, kovsan bile gitmiyor!
               Şimdi ele alacağım durum arzulama hissiyle bağdaşan,
           bir şeye ulaşma istencimizle tetiklenen o özlem hâli olacak.
           Bu  hepimizin  yaşadığını  düşündüğüm  özlemi  aslında  çoğu
           zaman fark etmez, özlem olduğunun bilincine varmayız şa-
           yet bu hiç yahut henüz sahip olmadığımız bir şeye duyduğu-
           muz bir özlemdir. Örnek verecek olursak Kutlu’nun “Beyhude
           Ömrüm” adlı eserinde ana karakterin henüz elde edemediği
           bahçesine bir özlem duyduğunu görüyoruz. Özlem tanım ola-
           rak önceden bildiğimiz yaşadığımız bir duruma yönelikmiş
           gibi hissettirir fakat bu durumda karakterimiz bahçeyi daha
           oluşturmadan bahçesini düşünüyor, onu elde edeceği vakti,
           koparıp yiyeceği meyveyi hayal ediyor âdeta özlem duyuyor.
           Bu özlem insana faydalı gelebilecek bazı parçalar taşır içeri-
           sinde. Harekete geçirir bir kere ki kitapta bunu çok bariz bir
           şekilde  görüyoruz.  Karakterimiz  bahçesini  kurup,  oluştur-
           duktan sonrasında olacakları düşünerek çaba sarfettiği ka-
           dar oluşturmadan önce içindeki hislerin itici gücüyle de çaba
           sarf ediyor. Yani bu özlem zaman zaman içimizi kemirebilse
           de yardımcı da oluyor.
               Yine  aynı  kitapta  ana  karakterimiz  hayatına  gözlerini
   71   72   73   74   75   76   77   78   79   80   81