Page 67 - Mustafa Kutlu Panel Metinleri
P. 67

66    HIKÂ YEMIZIN  Y ARIM  ASIRLIK  YERLI  SESI :  MUSTAF A  KUTL U

           tıpkı “Tahir Sami Bey’in Özel Hayatı” adlı kitabı ve daha nice-
           sinde olduğu gibi. Çünkü şunu unutmayın ki siz bir Mustafa
           Kutlu kitabı okuyorsunuz.
               Kitabın devamında farklı bir karakterle karşılaşır ve bu
           sefer onu tanımaya başlarız. Bu kişi ilk bölümle bağlantılı ola-
           bilir de olmayabilir de. Hatta bazen bir ana karakterin hayatını
           okuduğumuzu sanarken bir anda çocuğuyla, hatta çocuğunun
           da çocuğuyla karşılaşırız. Bir sonraki bölümde başka biri, di-
           ğerinde bambaşka biri derken bir anda son bölümlere geliriz.
               Kutlu, bize, kitaplarında her bir karakter ile tanışma im-
           kânı sunar ve bize onları anılarıyla, yaşanmışlıklarıyla tanıtır.
           Nasıl bir ailesi olduğu, belki travmaları, bazı huyların neden-
           leri gibi şeyler bize yavaş yavaş işlenir. Bunlar olurken karak-
           ter de bizimle bağını kurmuş olur. Bölümler geçtikçe onların
           farklı yönleriyle de karşılaşırız. “Farklı yönler” deyince yan-
           lış anlamayınız beni, Kutlu’nun her karakteri bizdendir, içi-
           mizden biridir. Kitaplarında olağan tiplemelerle karşılaşırız.
           Örneğin her kitapta ya çok sorumluluğu olan ya da pervasız
           tipler vardır. Bulunduğu yerin abisi olanı vardır, her yere ko-
           şanı vardır, aşk kuşları vardır. Fakat dikkat ettiniz mi bilmem
           ama bunlar bizlerin hayatında da vardır. Belki de bu yüzden
           bu kadar sık tekrar eder.
               Kutlu’nun genel olarak kullandığı bu anlatım tekniği dik-
           kat çekiyor olmakla birlikte bazen kafa karıştırıcı olabiliyor.
           Kendimden örnek vermem gerekirse başlarda tanıdığım, ta-
           nıştığım bir karakteri sonlara geldiğimde tanıyamıyorum bu
           geçişlerden dolayı. Bu “her bölüm farklı bir karakterin anlatı-
           mı” olayı da biz okurlarını biraz olsun zorlasa da yeni okurlar
           için daha karışık olabiliyor. Yazarın en az iki kitabını okuma-
           dan bu teknikle yazdığını anlayamayabilirler ancak birkaç ki-
           tap okunduktan sonra bu teknik daha çok sevilecektir elbette.
               Ufaktan ufağa benim için geçerli bir olaydan bahsetmek
           istiyorum sizlere: Her karakter farklı bölümlerde aktarılınca
   62   63   64   65   66   67   68   69   70   71   72