Page 64 - Mustafa Kutlu Panel Metinleri
P. 64
HIKÂ YEMIZIN Y ARIM ASIRLIK YERLI SESI : MUSTAF A KUTL U 63
yakındığı şöyle bir bölüm var: “ Bastığın yeri toprak diyerek
geçme, tanı! O betondur, senin yeni vatanın. Asfalttır, parke-
dir, halıflekstir. Koşuyorsun. Ciğerlerinde egzoz gümbürtüle-
ri, ayaklarında lastik… Üç öğün naylon yemektesin. Ara topra-
ğı. Toprak bizim canımız, petrol olsun kanımız. “
Mustafa Kutlu’nun eserlerinde yoksulluk şöyle geçmek-
tedir:
“Rüzgârlı Pazar” adlı kitabında Nimet’in babası; zama-
nında para kazanmak için epeyce gayret sarf etmiş, atölye
devralmış, dükkân açmayı denemiş, pazarcılık yapmış ama
nafile! “Adamın olacak abi diyor, sırtını dayayacağın biri ol-
madığı sürece ne yapsan boş diyor. Onun ne babadan ne ak-
rabadan hiçbir güvencesi olmamış, çıkıp gelmiş. Anadolu’dan
bir tanıdık aracılığıyla mesleğe başlamış. O gün bu gündür
yapayalnız. ”
Burada Kutlu, insanların tanıdıklarını kayırmasından
şikâyetçidir. Bize alttan alta bunun da yoksulluğa yol açtığını
sezdiriyor, haklı da. Işinin ehli insanlar böyle sebeplerden iş
bulamıyor, kendisinin ve ailesinin temel ihtiyaçlarını karşıla-
yamıyor. Buna da yoksulluk diyoruz.
“Chef” adlı kitabında Hüseyin Hüsnü Şen, şöyle diyor:
“Cafer Ağa, ne yap et bu çocuğu okut, dediler. Babam ne de
olsa ömrü mektepte geçmiş bir adam, yol iz biliyor. Okutmaz
mı hiç? Lakin fakirliğin gözü kör olsun! Devlet parasız yatı-
lı imtihanlarına girdim, kazandım. ” Burada Hüseyin Hüsnü
Şen’in yoksulluktan dolayı babasının onu mektebe göndere-
mediğini görüyoruz. Burada Kutlu bize yoksulluğun eğitim
hayatını da etkilediğini gösteriyor.
Umut veya ümit bir kimsenin kişisel yaşamındaki olay ve
durumlarla ilgili olumlu sonuçlar çıkabileceği ihtimaline dair
duygusal inancı olarak tanımlanabilir.
Umut çok değerlidir. Mustafa Kutlu da umuda büyük önem
verdiğini şu sözüyle dile getirmiştir: “Umut bir kuştur, yakala-