Page 40 - Mustafa Kutlu Panel Metinleri
P. 40
HIKÂ YEMIZIN Y ARIM ASIRLIK YERLI SESI : MUSTAF A KUTL U 39
lardan başka yere bassın istemem. ” Kutlu’nun diğer bir eseri
olan “Rüzgârlı Pazar”da ise Duran adlı bir çocuğun ağzından
köyden kente göç etmek zorunda kalmış ailesini ve rüzgârlı
pazar diye adlandırılmış pazar yerinde olanları okuyoruz.
Duran ve ailesi kente geldikten kısa bir süre sonra Duran’ın
babası kirli havadan kaynaklı verem hastalığından vefat edi-
yor. Duran da bunun üzerine pazarda balon, çakmak gibi şey-
ler satmak için mini bir tezgâh kuruyor. “Rüzgârlı Pazar” adlı
eserinde şu satırlar çok dikkat çekicidir: «Insanlar nereye git-
tiklerini biliyor mu acaba? Nereden gelip nereye gittiklerini…”
Yaşadığı dönem ve yerler söz konusu olduğunda Kut-
lu’nun bu sosyopsikolojik durumdan etkilenmemesi pek de
mümkün değildir. Yaşadığı yerler kent sancısının yakın tanık-
larıdır. Kutlu, bu değişim macerasını “Beyhude Ömrüm” adlı
eserinde şöyle yazmıştır: “Bu Istanbul hevesi gençler için baş-
langıçta bir büyük macera, âdeta bir kendini ispat vesilesiydi.
Sonra sonra bir başka hayatın, köylerde gevşeyerek iyicene
fukaralığa bürünen köhne yapıdan uzaklaşma, yeni ve zengin
bir geleceğin kapısını aralama sevdasına dönüştü. Geçimi kıt
dağ köyleri süratle boşalıyor, Istanbul’a yerleşenlerin zengin-
liği dillerde dolaşıyordu. ” Bu satırlar bizim toplumumuzdaki
şehirleşme kavramının diğer ülkelerde benzeri olmayan bir
yapıyla gerçekleştiğinin açık bir kanıtıdır. Yazarımızın bir rö-
portajındaki şu sözleri de içinde bulunduğu durumdaki tu-
tumunu özetler: “Modern dünya ve teknolojiyle kavgalıyım.
Hani Ali Desidero ne diyordu: “Bıçak bize ters!” Örneğin,
günümüzde filmi de bulunan “Uzun Hikâye” adlı eserinde,
“Yeter ki insan kaybolmasın, insan bozulmasın. Eşyayı etrafı
yenilersin, düzeltirsin ama bozulan insanı düzeltmek zordur,
kim bilir kaç nesil alır?” diyerek korkusunu tekrardan gün yü-
züne çıkarmıştır.
Sonuç olarak Yokuşa Akan Sular, Rüzgârlı Pazar, Bey-
hude Ömrüm, Uzun Hikâye ve daha pek çok eserinde ve de