Page 30 - Hikâyemizin Yarım Asırlık Yerli Sesi Mustafa Kutlu

30 HIKÂ YEMIZIN Y ARIM ASIRLIK YERLI SESI : MUSTAF A KUTL U

mak, şehrin insana sunduğu hayattan nasıl daha iyi olabi-
lir? Görüldüğü üzere özellikle modernleşen ve dolayısıyla
kentleşen Türkiye’de bu sorun oldukça göze batıyor. Yaza-
rımız Mustafa Kutlu’nun da birçok öyküsünde farklı bakış
açılarından ele aldığı bu problem, bizim üçüncü bir gözden
değerlendirmemize muhtaç.
Öncelikle şunu söylemek gerekir ki Türkiye hızla
modern leşmenin dünya üzerindeki sayılı örneklerinden biri
olması sebebiyle köy hayatından kent hayatına geçişi en hızlı
ve sert yaşayan ülkelerden biri olmuştur. Hem Istanbul gibi
devasa bir metropolü hem de Anadolu hayatının doğal köy-
lülük ruhunu içinde barındıran ülkemiz köy-kent karşılaştır-
masını yapmak için gayet uygun bir örnektir. Yazar Mustafa
Kutlu da köy ve kent hayatının çatışmasını “din”, “siyaset”,
“ekonomi”, “aile yapısı” ve “ahlak” gibi birçok farklı açıdan
ele aldığı “Yokuşa Akan Sular” öyküsü başta olmak üzere bir-
çok öyküsünde bu çatışmaya gerek doğrudan gerekse arka
planda okuyucuya küçük detaylar sunarak değinmiştir. Yazar,
onlarca farklı geçmişe sahip onlarca farklı karakteri bu çatış-
manın içine sürükleyerek olabildiğince farklı bakış açısına
da değinmeye çalışmıştır. Aynı zamanda kullandığı dili de o
sırada ele aldığı karaktere göre değiştirerek okuyucuyu ko-
nunun içine çekmiştir. Öykülerinde genellikle şehir hayatının
karmaşasından, “griliğinden”, sahteliğinden, koşuşturmasın-
dan ve stresinden yakınan yazar; her bir sorunu farklı karak-
terler, farklı yaşamlar ve farklı olay kurguları ile okuyucuya
aktarmayı başarmıştır.
Kent hayatının köy hayatında varlığını sürdürmekte olan
gelenekleri hayatımızdan söküp atmasından yakınan yazar,
diğer yandan köy hayatının zorluklarına da “Zafer Yahut Hiç”
gibi öykülerinde vurgu yapmıştır. Devlet yetkililerinin ilgi-
sinin çekilememesi sebebiyle süregelen çevre sorunları ve
onun doğurduğu sağlık problemleri yazarın değindiği nok-