Page 197 - Hikâyemizin Yarım Asırlık Yerli Sesi Mustafa Kutlu

HIKÂ YEMIZIN Y ARIM ASIRLIK YERLI SESI : MUSTAF A KUTL U 197

Sefer” adlı kitaplar verilebilir. Bu kitapların içeriklerinden
kısaca bahsetmek ve içerdikleri tasavvufi öğelere değinmek
istiyorum.
“Yoksulluk Içimizde” adlı eseri birkaç kelimeyle tarif et-
mek gerekirse, kitap için kullanılabilecek en güzel tabir bel-
ki de “Modern dünyada geçen bir Leyla ile Mecnun masalı.
“ olurdu. Kitapta, Engin ve Süheyla’nın öyküsünü anlatıyor
bizlere Mustafa Kutlu. Yavuklusu Engin tarafından terk edil-
miş Süheyla adlı bir kızın, bir gün Üsküdar Meydanı’nda bir
caminin önünden geçerken duyduğu “Hayyaalelfelâh” sesiy-
le hayatı değişir. Kendisini kurtuluş ve esenliğe çağıran bu
sese kulak veren Süheyla, manevi bir yolculuğa çıkar. Aradan
zaman geçer; Engin de anlar dünya malının geçici bir heves
olduğunu, hatasının farkına varmıştır artık. Ama geç kalmış-
tır; sevdiği kız, Süheyla, harama batmamış bir beldeye hicret
etmiştir çoktan. Engin’e hicret yolu görünmüştür artık fakat
önünde uzanan yol, çetin ve dikenlidir. Ama Engin’i hiçbir zor-
luk yolundan döndüremez, devam eder Süheyla’sını aramaya.
Bıkmadan, yüksünmeden yalnızca arar... Bazen dergâhlara,
tekkelere düşer yolu, kimileri Süheyla’yı gördüğünü söyler,
gördüğü kızları Süheyla zanneder Engin, hepsi Süheyla’ya
benzemektedir artık. Herkes, her şey Süheyla’yı anımsatır
Engin’e. Hepsi Süheyla’dan birer parçadır sanki. Devam eder
Süheyla’sını aramaya. Leyla’sını ararken, Mevla’sını bulan
Mecnun misali. Bu konuya ilişkin olarak Beyâzîd-i Bistamî’
nin şu sözü dikkat çekmektedir: “Aramakla bulunmaz, ancak
bulanlar hep arayanlardır”.
Öyküde geçen, değinmek istediğim birkaç nokta daha
var. Yazar; öyküde, ilahi aşkı, maddeden manaya doğru ara-
yışı, dünya malının ağırlığını, dünya hayatının fâniliğini,
modern dünyanın getirileri kadar götürüleri de olduğunu
ve insanlardaki gün geçtikçe artan materyalist bakış açısını
çok zarif bir üslupla okuyucuya yansıtmış. Kitaptaki bölüm-