Page 10 - Bugünden Yarına Türkiye'de İngilizce Öğretimi Çalıştayı
P. 10
Bugünden Yarına Türkiye’de İngilizce Öğretimi Çalıştayı
öğretmenlerinde dilin bir bütün olduğu, konuşma ve dinleme becerileri geliştirilirken, okuma
ve yazma becerilerinin hedeflenmemesinin dilin gelişimine engel olacağı ve bu yaklaşımın
doğal dil gelişimine de aykırı olduğu düşüncesi hakimdir. Derslerde öğrencilerin yaşına ve dil
seviyelerine uygun hikâyeleri okunma sürecinde hikâyelerin kelimeleri bir bağlam içerisinde
verilmekte, bağlamlar ise kelimenin öğrenilmesini, beyinde diğer kelime ve kavramlar ile
eşleşmesini kolaylaştırmaktadır. Bu kapsamda hikâyelerdeki olay örgüsü, karakter gibi
unsurların da dil gelişimine katkı sağladığı, dilin edinilmesi için okuma becerisinin de diğer
becerilerle birlikte geliştirilmesi gerektiği aşikardır. Bu nedenle okuma becerisi kapsamındaki
hedeflerin olmaması ilkokul programında ciddi bir eksiklik olarak görülmektedir.
Okuma ve yazma becerilerine yönelik hedefler olmamasına rağmen müfredatın şeklen
yeterliliğe yakın olarak adlandırılması mümkün olsa da uygulamada karşılan güçlükler
sebebiyle hedeflerin gerçekleştirilmesi zorlaşmakta, bu da ilkokullardaki yabancı dil eğitimini
olumsuz etkilemektedir.
SORU 2: Uygulamada yaşanan zorluklar nelerdir? Sınıf içinde öğrencilerin yabancı dil pratiği
yapma olanakları var mıdır?
CEVAP 2: İlkokul Yabancı Dil Eğitim Programı’nda yer alan dinleme ve konuşma becerilerini
geliştirme hedefine ulaşmada, İngilizce ders saatinin yetersiz olması büyük bir engel teşkil
etmektedir. Uygulamada karşılaşılan en temel zorluk ilkokullarda 2 saat olan ders saatinin
yeterli olmamasıdır. “Dil öğrenilmez maruz kalma ve uygulama ile edinilir” yaklaşımından
hareketle, dile maruz kalmak yani dinlemek, dili kullanmak yani kendini konuşarak ifade
etmek için haftada 2 ders saatinin yeterli olması mümkün değildir. Öğrencilerin kendi ana
dillerinden farklı bir dilde kelimelerin nasıl yazıldığını, nasıl okunduğu öğrenmeleri için de 2
ders saati yetersizdir. 2 ders saatinde bilginin birikimi de sınırlı olmaktadır. Öğrenilen bilginin
uzun süreli hafızada yer etmesi için tekrar edilmesi, pekiştirilmesi gerekmektedir. Dili
kullanarak çeşitli etkinlikler yapmak, yaparak yaşayarak öğrenmek, bu dilde iletişim kurmak
için de ders saatinin artırılmasının zaruri bir ihtiyaç olduğu konusunda ilkokul İngilizce
öğretmenleri görüş birliğine varmıştır.
Uygulamada karşılaşılan diğer zorluklar arasında öğretmenlere gönderilen
materyallerin yetersizliği, sınıfların kalabalık olması, öğretmenlerin veli ile iletişiminde
yaşanılan zorluklar yer almaktadır. Materyal olarak okullara sadece ders kitabı gönderilmekte
olup; ders kitabının yanında bir alıştırma kitabı, ilkokul seviyesi için zaruri olan resimli kelime
kartları, posterler, kuklalar, hikâye kitapları gibi ek materyallerin da okullara tedarik edilmesi
bir öneri değil ihtiyaç olarak görülmektedir. Zengin ve zenginleştirilmiş kaynakların ilkokulda
yabancı dil öğreniminde son derece destekleyici oldukları, bunları kullanmanın öğretmenin
olanaklarına/inisiyatifine bırakılmaması gerektiği vurgulanmaktadır. Kaynak materyaller
okullara gönderilmesi ile öğretmenin ders içi etkinlikleri de zenginleştirilmiş olacak, program
doğrultusunda öğrencinin aktif olduğu, iletişim kurduğu, yaparak yaşayarak öğrendiği
öğrenme süreçlerinin gerçekleştirilmesine olanak tanınmış olacağı görüşü hakimdir. Materyal
azlığının öğretmen motivasyonunu da olumsuz etkilediği bilinmektedir. Tedarik edilen ders
10