Page 10 - akademi-dergisi-ekim-2024
P. 10
- Neriman Hanııım! Yahu pişti de söy- di. Ellerini birbirinin içine koyuyor
lemiyor musun yoksa? kalbinin pırpır etmesine engel olamı-
yordu. Pespembe yanaklarını elleriyle
Telaşla elindeki kırıkları çöp kutusuna
kapattı.
sokuşturdu. Elini suyun altına tutun-
ca parmaklarındaki kemiklerin iyiden - Yahu şu yaşıma geldim şu böreği se-
iyiye belli olduğunu, aman çıkarayım nin gibi yapanını görmedim Neriman
da köpükle kaybolmasın dediği yüzü- Hanım, yine çok güzel olmuş!
ğünü -yine- parmağında unuttuğunu
- Aaafiyet olsun Bey…
fark etti.
“Pişti Bey, pişti. Çay da koyarım şim-
di!” Neriman Hanım, azıcık soğusun
da öyle getireyim, dokunur mazaal-
lah, diyecekti ama yine vaz geçti…
Nasılsa dinlemeyecekti Nizam Efen-
di. Fırından çıkardığı börek mis gibi
kokuyordu. Sıcacıktı. Annesi çok
güzel yapardı. Ondan el almıştı. Di-
limlediği börekleri tabağa koyarken
dudaklarından hasret ve teslimiyet
dökülüyordu: “Elhamdülillahi rabbil
alemin errahmanirrahim maliki yev-
middin….”
Nizam Efendi böreğin kokusuna daya-
namamıştı. Elinde de bir kutu vardı.
Hiç yapmazdı. Ne varsa orada kalır,
tavan arasından aşağı bir şey indir-
mezdi. Neriman Hanım bir yandan
böreği tabağa koyuyor bir yandan da
belli etmemeye çalışarak Nizam Efen-
ÖYKÜ di’nin elindeki kutuya bakıyordu. İlk
dilimi ağzına attı Nizam Efendi: Çı-
8 tıııırttt. Çaydanlığın altını kapatmak
için arkasını döndüğünde bir gözü ku-
tuda kalmıştı. Nizam Efendi yaramaz
İSTANBUL AKADEMİ DERGİSİ tembihlerini sıralıyordu: aman dokto-
çocuklar gibiydi, mutat olduğu üzere
hem böreğin tadını çıkarıyor hem de
ra söylemek yok haa!....
İlk dilim bitince keyifle salona geçti.
Kutu masadaydı. Daha fazla dayana-
madı Neriman Hanım. Kutuyu açtı,
tokaları görünce sandalyeye yığılıver-