Page 9 - akademi-dergisi-ekim-2024

- … Neriman Hanım kırıkları topluyor,
radyoda çalan türkü ile balkonda yem
Sevdayı -gizli gizli okuduğu- fotoro-
yiyen kumruların sesleri birbirine ka-
manlardan ve arada bir mahallenin
rışıyordu. Gönül gurbet ele varma
kadınlarıyla gittiği yazlık sinemalar-
gönül gurbet ele varma….. GuGuuu-
dan biliyordu. Kalbinin kıpır kıpır
uuuuuGUUUUUUUUUUUUUUUUK…
olması gerekmez miydi şimdi. Ne-
GuguuuuguuuuuuuuuuuuuuUUUU-
den olmuyordu? Günlerdir göz nuru UUUUUUUUUUK… ÖYKÜ
döktüğü kanaviçe işlemesine takıldı
Neriman’ın elindeki kanaviçe terden
gözü: iki kumru, kiraz dalında. 7
sırılsıklam olmuştu:
Yedinci kez köpüklediği tabak elinden
- Siz ne derseniz o anne, ömrü çok
düşmüştü.
olsun babamın. Madem sormuş so-
- Hanıııım! Ne oldu yahu iyi misin? ruşturmuş. Hem ben hasretinize da-
yanamam.
- Tabak düştü yine. Kırıldı…
Fırındaki böreğin kokusu tavan arası- İSTANBUL AKADEMİ DERGİSİ
- Boşver yahu, canın sağ olsun!
na kadar ulaşmıştı. Neredeyse yana-
Nizam Efendi başını bir sağa bir sola caktı. Merdivenlerin gıcırtısı Neriman
salladı. “Vazgeçmedi şundan bir tür- Hanımı elli yıllık yolculuktan geri ge-
lü.” tirmeye yetmişti.