Page 8 - akademi-dergisi-ekim-2024
P. 8
KUTU
Ayşe AYDIN
NE KADAR GÜZEL OLMUŞŞUN YERİNE,
ELBİSE GÜZELMİŞ,DEMEKTİ.
SAÇLARINI AÇ DA PARMAKLARIMA DOLANSIN DEMEK YERİNE,
ARADA BİR TOKAYI KAYBETMEKTİ.
ASLAN OĞLUM DEMEK YERİNE ERKEK ADAM
ZATEN BÖYLE OLUR, DEMEKTİ.
“Dünya meşakkatli bir yerdir, varsa eğer bir saadet, o da bunu kabul etmek.”
Bütün Saadetler Mümkündür
Sırası mıydı canım şimdi böreğin; olmuşşun yerine, elbise güzelmiş,
hadi beni dinlemiyorsun, doktordan demekti. Saçlarını aç da parmakları-
çekin azıcık bari. Bir yandan Nizam ma dolansın demek yerine, arada bir
Efendi’ye söyleniyor bir yandan “İki tokayı kaybetmekti. Aslan oğlum de-
kap bulaşık, elimde yıkarım ben, ne mek yerine erkek adam zaten böyle
lüzum var şu ucubeye.” dediği bula- olur, demekti. Çorba da çorba olmuş
ÖYKÜ şık makinesinin -yine- kapağını açma- hani mmmm, demek yerine, tarha-
mak için direniyordu. Melike nerden
nanın tuzu kararında deyip geçiştir-
anlayacaktı kullanmadığını. Hem kı- mekti. Su böreği senden güzel yapanı
6 zının hediyesi olmasa hiç tutar mıydı görmedim Neriman, demek yerine
onu evde? Neyse iyi etmişti böreği börek iyi pişmiş demekti. Öyle ya,
fırına atmakla, “Senin bu annen…”
İSTANBUL AKADEMİ DERGİSİ o, sağı solu belli olmazdı. Merdive- Hanım. Musluk tam kapanmamıştı.
Nizam Efendi’ydi o. Yıkanmış tabağı
diye başlardı yine, Nizam Efendi’ydi
tekrar köpüklemeye başladı Neriman
nin gıcırtısı Nizam Efendi’yi ele verdi.
Şıp, şıp, şıp…
Yine tavan arasına çıkıyordu belli ki.
- Neriman, kızım, eli yüzü düzgün,
Hiç usanmaz mıydı? İçin için Neri-
efendi bir çocukmuş. Öyle diyorlar.
man Hanım da merak ederdi ama
Baban sormuş soruşturmuş. Hem gur-
soramazdı. Asker emeklisi olmak bi-
raz da bu demekti. Ne kadar güzel
bet kahrı çekmeyeceksin, fena mı?