Page 21 - Hikâyemizin Yarım Asırlık Yerli Sesi Mustafa Kutlu
P. 21

HIKÂ YEMIZIN  Y ARIM  ASIRLIK  YERLI  SESI :  MUSTAF A  KUTL U  21

           aksine fukaralığın en dibinde yürüdüm ama ilk yazdıklarım-
           dan itibaren her yazdığım yayınlandı. Yazdıklarım karşılığını
           buldu. Çok şükür bir okur kitlesine ulaştım. Yazın hayatımda
           bu 54. yılım. Bu 54 yıl içerisinde yazdıklarımdan da yaptıkla-
           rımdan da okurda bulduğum karşılıktan da memnunum. Al-
           lah’a şükürler olsun. Ümmetin fukarası olarak yaşadık gidiyo-
           ruz. Çok şükür memnunum. Rabbim akıbetimizi güzel kılsın.
               Peki biraz da yazma sürecinize değinmek istiyorum
           Kıymetli Hocam. Yazılarınızı yazarken, hayal gücü sınır-
           larını zorlandığınızı hissedip, bunların toplumsal yargı-
           larla ters düşebileceğini hissettiğiniz oldu mu?
               Çok hayali şeyler yazmıyorum ben. Yazdıklarımda toplu-
           mun  çeşitli  kesimlerinden  insanları  görebilirsiniz.  Yaşama-
           dığım, bilmediğim konularda yazmam. Mesela yüksek gelir
           sahibi insanların hayatlarına dahil olmadım. Onları yazmam.
               Geriye  dönüp  baktığınızda,  yazarken  sizi  zorlayan
           bir eseriniz var mı?
               Yok… Ben güle oynaya yazdım. Yani tabii ki onun sıkın-
           tısını çekmişimdir. Sıkıntı derken hani kahramanlar diyorsu-
           nuz ya…Karakterler. Onlarla ben içli dışlıyım. Bire bir toplum-
           da onların akislerini görüyorum. Sevinç diye bir parçam vardı
           kısa bir parça. Metroda, yolcuların içinde giderken sekiz on
           yaşlarında bir çocuk giriyor içeri. Bir şey satıyor, insanlar pek
           oralı  olmuyor.  Çocuk  birdenbire  türkü  söylemeye  başlıyor.
           Herkes bir anda çocuğa bakıyor. Sevimli buluyorlar. Gel bu-
           raya deyip sattığı şeyden alıyorlar. Bir sonraki durakta iniyor.
           Ben de onun arkasından bakıyorum, kendi çocukluğumu ha-
           tırlıyorum çünkü ben de öyle şeyler sattım. O çocuğa: ‘Helal
           sana! Ileride tüccar olursun sen. ’ diyorum. Bunlar var ancak
           aynen anlatmıyorum.
               Belki o çocuğa hiç rastlamadım.
               Belki böyle bir şey hiç yaşanmadı.
               Belki çocukluğumdan gelen bir şey.
   16   17   18   19   20   21   22   23   24   25   26