Page 21 - Mustafa Kutlu Panel Metinleri
P. 21
20 HIKÂ YEMIZIN Y ARIM ASIRLIK YERLI SESI : MUSTAF A KUTL U
ğerimizi yok ettiğinden bahsediyorsunuz. İstanbul gibi
hızlı, kalabalık bir şehirde yaşamak sizin için zorunluluk
mu tercih mi?
Elbette zorunluluk, tercih olur mu? Tercih olsa yaşanacak
çok güzel yerler var. Ben tabiat aşığı bir adamım. Yürümekte
bile zorlanacak kadar hasta olana kadar kafamı yastığa koy-
duğumda daima ya göl kenarında ya nehir ya dere kenarında
ya deniz kenarında bir bahçe düşünürdüm. Orada işte sebze
ekerim, domates salatalık falan filan… Çiçekler, böcekler, kurt,
kuş, rüzgâr…Tabiatla olan bağımı, romantik ve nostaljik değil
bizatihi çalışayım yetiştireyim, ekmeğimi oradan çıkarayım
diye bir hayat terakkim vardı. Bu tabi benim için dört duvar
arasında yaşayan birisi için…-ki ömrüm dört duvar arasında
geçti yazarak okuyarak- Bu tabiat arzusu iştiyakı içimde kaldı.
Çeşitli ilgi alanlarınız var. Resimle ilgilendiğinizi bili-
yoruz. Bunun yazarlık kimliğinize etkisi oldu mu?
Benim birkaç eğilimim vardı. Resim, bunlardan en güçlü-
süydü. Ilkokulda, ortaokulda, lisede ressam olmak istiyordum;
yazar değil. Güzel Sanatların kapısından döndüm. Bu uzun bir
maceradır ama resim içimden hiç çıkmadı. Ben hastalığımda
onun saçağının altına sığındım. Tedavim sırasında etkisi oldu.
Benimkisi amatör. Kitap kapaklarını filan yaptım. Bu şey daha
sonra biraz sinemaya döndü, biraz televizyona, onlarla da il-
gilendim. Resmin hayatımda tuttuğu yer büyük ve önemlidir.
İnançlı bir insansınız. Bunun edebiyat serüveniniz-
deki rolü nedir, bugünkü edebiyat anlayışınızın oluşma-
sında nasıl bir yeri var?
Benim inancıma göre Allah’a, ahiret gününe inanmayan
insanların edebiyatı boştur…Bu kadar radikal.
Peki, sizin için hayatınızın en zor parçası neydi? Var
mıydı böyle bir parça?
Yok, Allah’a şükür. Daima Rabbime şükrettim. Çok iyi bir
atmosfere geldim. Bu, varlık zenginlik anlamında değil tam