Page 204 - Mustafa Kutlu Panel Metinleri
P. 204
HIKÂ YEMIZIN Y ARIM ASIRLIK YERLI SESI : MUSTAF A KUTL U 203
seye boyun eğmeden yaşamak olmuştur. Fakat şeyhlik postu-
na oturmasıyla birlikte imtihanı başlar. Uzak diyarlardan akın
akın gelen müritler, yaşamını ve evini, şeyhlerine ve makamı-
na yakıştıramazlar. Tarlada çalışmak yerine, ibadete ve tale-
belerine daha çok vakit ayırması gerektiğini düşünmektedir
herkes. Çark bir kere dönmeye başlar, artık geri dönüşü yok-
tur bu işin. Onu ve ruhunu emene kadar da devam eder dön-
meye, işler artık baş edilemez bir hale gelir. Bir sabah kalkıp
aynaya baktığında, pamuk gibi sakallarını, tertemiz yüzünü,
genişlemiş bedenini, artık nasırları yok olmuş ellerini fark
eder derviş. Ve sır olur ortalıklardan. Kimse bilmez, nereye
gitmiştir, neden gitmiştir... Ama o ermiştir artık hakikatin sır-
rına; anlamıştır makamın, malın, mülkün, dünyanın ağırlığın-
dan ancak sır olursa kurtulabilir insan...
“Ardımdan “Efendi sırroldu. “ demişler. Kerametlerimi
anlata anlata bitiremez olmuşlar. Öyle ki bunlardan bir kıs-
mını kitaplara yazıp, ciltleyip satar olmuşlar. Lakin bütün
bunlar fitneyi durduramamış. Herkes birbirine soruyormuş.
“El kimde?.. “ Allah’tan korkmayıp “El bende. “ diyenler oldu-
ğu gibi bunu kabul etmeyenler de olmuş. Bizim bir tekkeden,
birkaç tekke daha doğmuş. “
Yazımı bitirirken, yukarıda bahsettiğim dört kitapla ilgili
birkaç noktaya değinmek istiyorum. Dört kitapta da tasavvufi
öğelere yer verilmiş. Ama özellikle, “Sır”, “Bu Böyledir” ve “
Yoksulluk Içimizde” kitaplarında, tasavvufi konular yoğun-
lukta. Yazar, kitaplarında, ilahi aşk, maddeden manaya doğru
arayış, fâni dünya hayatı ve ebedi hayat, imtihan, imtihanına
yenilen insanlar, tasavvufu ve inancı kendi kirli emellerine
alet eden insanlar, hakikate giden yol, hakikatin sırrı gibi ko-
nuları ağırlıklı olarak işlemiş.
Sular hep aktı geçti
Kurudu vakti geçti
Nice han, nice sultan