Page 23 - Arge Bülteni Temmuz 2019
P. 23

Çocuk  hukukunu  öncelemenin  derinliğine  değinen
                                                             Millî  Eğitim  Bakanımız  Ziya  Selçuk,  “Çocuğun  hukuku
                                                             çok  değerli  arkadaşlar.  Biz  o  çocuğun  hakkını  her  zaman
                                                             gözetmek zorundayız. Hiçbir mazeret çocuğun eğitimden
                                                             vazgeçmemizi gerektirmez. O çocuğun hukukudur, ahlaki
                                                             mesuliyetimizdir. Bir  defa benden daha  iyi  yapan var mı,
                                                             diye  sormayan  bir  öğretmen,  yaptığı  eğitimden  şüphe
                                                             duymadan yoluna devam ediyordur. ” diye konuştu.
                                                                Millî  Eğitim  Bakanımız  Selçuk,  bizdeki  matematik
                                                             öğretimin işlem temelli dolayısıyla şabloncu, oysa yapılması
                                                             gerekenin  anlam  temelli  matematik  olduğu  tespitini
          paylaştı.  Bunu  değiştirmek  için  imkân  ve  fırsatların  var  olduğunu  ifade  eden  Selçuk,  şunları  kaydetti:   “Okullarımızın
          arasındaki fark büyük. İmkânı en iyi okulla, imkânı en kötü okul arasında imkânlar ve öğrenme bakımından büyük farklar
          var. Bunu nerden biliyoruz? PISA’dan biliyoruz, bizim Bakanlık olarak yaptığımız ABİDE sınavından biliyoruz.”

            Bunların anlamı üzerinde durmak gerektiğini ifade eden Bakanımız Selçuk, “Okullarınız arasındaki fark bu kadar yüksek
          olmaya devam ederse, o zaman veli der ki, ‘Ben şu okulu istiyorum.’ Çocuk der ki, ‘Ben şu okulu istiyorum.’ O zaman sınav
          olmaya devam eder. Sınav olursa ne olur? Bütün sistem bloke olur. Biz eğitim yapamayız sınav yaparız. Araç olan sınav
          amaç hâline gelir. Çocuklar yıllarca odalardan çıkmaz. Anneler onlara hizmet eder. Çocuk üç soru çözer, otuz soru hatta 30
          bin soru çözer. Yıllarca çözer. Sonra bu odalardan çıkarlar; Ashabı Kehf olurlar. Misafir bilmezler, cenaze bilmezler, bayram
          bilmezler, seyran bilmezler,  düğün bilmezler. Çünkü onlar sosyalleşmeyi kaçırdılar. Onların çocukluğunu, oyunlarını ve
          ergenliğini çaldık. Hiç sınav ve dershane olmasaydı acaba bugünkü üniversitelere kimler giderdi? Üç aşağı beş yukarı
          aynı öğrenciler giderdi. Bu bizim işi nasıl anlamsızlaştırdığımızla alakalı. Aslında biz bundan kurtulabiliriz. Nasıl biliyor
          musunuz? Türkiye’de ve İstanbul’da bir buçuk iki sene içinde derslik açığımız kapanıyor. Biz yatırım bütçemizin tamamını
          kaliteye ayırabiliriz artık. Türkiye imkânlarını artık sadece bina yapmaya, girdi temellerine ayırmayacak. Çıktı ve çıktının
          analizine bakabilecek. Bunun için önce bizim bakış açımızı değiştirmemiz gerekiyor.” dedi.

            Tekillik Çağı ve Eğitimde Bütünlük

            Millî  Eğitim  Bakanımız  Selçuk,  dünyada  da  artık  büyük  bir  dönüşüm  yaşandığını  ve  insani  bir  gelişime  ihtiyaç
          duyulduğunu  sözlerine  ekledi.    Uygarlık  krizinden  kurtulmak  için  varlık  telakkisinin  çok  önemli  olduğunu  söyleyen
          Selçuk, şöyle devam etti: “Bizim insanın bütünsel gelişimini sağlamamız gerekiyor. Peki, bu nasıl mümkün olacak? Önce
          karneye bakmamız lazım. Karnedeki derslerin yüzde doksanı biliş ağırlıklı.  Duygu, düşünce ve hareket bir arada olmazsa
          çocuklarımızın bütünsel gelişimini sağlayamayız. Sadece biliş, duygu ve hareketi köreltir. Sadece duygu ise düşünceyi
          zayıflatır. Biz sadece düşünceye odaklanıyoruz. OECD’de de söyledim. ‘Siz sadece akıl yürütme, eleştirel düşünme gibi
          becerilere dayanarak bir ülkenin eğitim sisteminin iyi mi kötü mü olduğunu yorumluyorsunuz.’ Onlar da bunu gördüler
          aslında. Sosyal ve duygusal gelişme için bir proje başlattılar. Bence güzel bir adım attılar. Yaptığımız işe bu bütünlüğü
          katmak için ne yapmalıyız?”

            Dijital Kapitalizm ve Manipülasyon

            Geleceğe hazırlanmanın kolay olmadığını kaydeden Millî Eğitim Bakanımız Ziya Selçuk, eğitimin doğmamış çocukların
          ihtiyacı için de yapılandırılması gerektiğini kaydetti. Günümüzde inanılmaz bir manipülasyonun olduğunu belirten Selçuk,
          mevcut çocuklarımızın ihtiyacının yeniden yapılandırılmasının ihmal edilemeyeceğini vurguladı.   Bebeklerin, çocukların
          ve gençlerin dijital kapitalizmden kurtarılması gerektiğini ifade eden Selçuk, “Önümüzde artık normal bir kuşak çatışması
          yok, bunların hepsini manipüle ediyorlar. Niye? Tüketim için, dijital kapitalizm için. Kapitalizm artık yeni bir evreye girdi.
          Kendi içinde tıkanan bir sistem bu ama bizim bu ülke için bir şey yapmamız lazım. ”  şeklinde konuştu.










       22     AR-GE B LTENİ ’19
   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28