Page 53 - Arge Bülteni Temmuz 2019
P. 53
ve eş zamanlı bir şekilde hayata geçirmezsek muhakkak
suretle bazı aksamalar söz konusu olacaktır. Müze eğitimini
lütfen sadece bir müze eğitimi olarak görmeyin. Ana sistemin
alt sistemlerinden bir tanesi olarak, çok özel bir çalışma olarak
görün. Böyle gördüğümüzde öğrencilerimiz için oluşacak
anlam kümesi, öğretmenlerimizin yaptıkları işe anlam
yüklemesi çok daha kolaylaşacaktır.”
Kültür Zenginliği
Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Mehmet Nuri Ersoy ise,
Anadolu’nun, dünyanın en büyük açık hava müzelerinden
birine ev sahipliği yaptığına işaret ederek, “Önemli olan ev sahipliği yapmak değil, sadece Türkiye’nin mirası olan kültür
zenginliğini, bütün dünyanın kültür varlığı olarak kabul ederek, bu eserlere sahip çıkmak, onları korumak ve gelecek nesillere
de aktarmaktır.” diye konuştu.
Bakan Ersoy, bu anlamda Bakanlık olarak farkındalık yaratacak bütün projeleri desteklediklerini belirterek, şunları
kaydetti: “Bu amaçla yeni projeler de üretmeye çalışıyoruz. Farkındalık yaratmak istiyorsanız, bunu mümkünse küçük
yaşlarda başlatmanız gerekiyor. Bu açıdan gençlerimize kültürel varlıklarımızın kıymetini anlatmak, değerini öğretmek ve
bunların kıymetini bilen nesiller oluşturmak bizim için çok çok önemli.”
Öğretmenler Eğitildi
Müzelerin hem kültürün bir parçası hem de turizmin önemli bir paydaşı olduğuna dikkati çeken Ersoy, “Toplumumuza
müze konusunda eğitim vermek için müzecilik dersleriyle ilgili bir çalışma yapalım, bunu hızlandıralım kararı almıştık. O
gün aldığımız bu hızlandırma kararı aylar sonra olgunlaştı ve bugün karşımıza geldi. Hep beraber bunu öğrencilerimizle
birlikte kutluyoruz.” ifadelerini kullandı. Bakan Ersoy, müzecilik eğitiminin öğrencilerin yaşlarına ve eğitim durumuna
göre farklılık gösterdiğinin altını çizerek, şunları aktardı: “Müzelerde de uygulamalı bir şekilde bunun uzmanlar tarafından
öğretmenlerimize anlatılması gerekiyor. Bu bağlamda İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğümüz ve İl Millî Eğitim
Müdürlüğü arasında bir protokol imzalandı. İlk etapta uzmanların ve akademisyenlerin de olduğu bir çalışma grubu
oluşturuldu. Onlarla birlikte eğitim programı hazırlandı. Pedagoglar ve müze uzmanlarımız da işin içerisinde oldu. 16-17
Ocak tarihleri arasında 39 ilçeden 80 öğretmenle ilk çalışma grubu oluşturuldu. Bunlardan elde edilen sonuçlarla üç ayrı
grup, peş peşe eğitildi. Böylelikle ilk grup eğitilecek öğretmenler yetiştirildi. Açıkçası çok da başarılı sonuçlar alınarak,
müzede eğitim programı netleşmiş oldu.”
İstanbul Müzeleri Çalıştayı
Konuşmasında bu yıl 2. kez düzenlenen “İstanbul Müzeleri
Çalıştayı”ndan da bahseden Bakan Ersoy, “Çalıştayın konusu
da ‘İstanbul’da Müze-Okul İş Birliği: Eğitimde Müzelerin Rolü’
olarak belirlendi. Bu bağlamda 4 komisyon ve 12 oturum
gerçekleştirildi. Oturumlardan elde edilen sonuçlar da bu
eğitim programına fikir vermesi açısından dâhil edildi.” dedi.
Ersoy, müzelerin hem geçmiş hem de geleceğimize
sahip çıkacak nesiller yetiştirmek adına önemli noktada
bulunduğuna vurgu yaparak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Müzenin sadece gezilecek yer değil, toplumumuzun yetişmesi için
güzel bir okul olduğunu, uygulamalı yapıldığı zaman da çok başarılı sonuçlar veren bir okul olduğunun farkındayız. Müzeyi
söylediğim gibi turizmin bir parçası, ayrılmaz bir paydaşı görüyoruz. Türkiye’nin geleceğindeki stratejik sektörlerden birinin
de turizm olduğunu kabul edersek, küçük yaştan itibaren nesillerimize müzeyi ve turizmi anlatmak açısından da çok faydalı
bir eğitim yöntemi olduğunu görüyoruz ve canı gönülden destekliyoruz.”
Konuşmaların ardından Millî Eğitim Bakanı Selçuk, Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy ile tarihçi Sayın Prof. Dr. İlber
Ortaylı’nın, “Müze Eğitim Sohbeti” gerçekleşti.
52 AR-GE B LTENİ ’19